Sorgulamak, yaşam belirtisidir

İnsanlık tarihinin en fazla veri üretilebilen ve ham veriye veya bilgiye en hızlı ulaşılabilen dönemini yaşıyoruz. Bilginin bu kadar hızlı üretilmesi ve elde edilir hâle gelmesi tüm alanlarda olduğu gibi toplum mühendisliği alanlarında da etkisini gösteriyor. Özellikle siyasal amaçlarla toplumun yönlendirilmesinde elde edilen veriler ve bilgiler, etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Bilgi üretimi ve kullanımının siyasal amaçla değerlendirilmesi son dönemde iki farklı şekilde ön plana çıkmaktadır. Birinci yöntem vatandaşlar tarafından farklı mecralarda paylaşılan verilerin değerlendirilmesi ile toplumun eğilim ve reflekslerinin ölçülmesi amaçlı kullanımıdır. Bunun en çok örnek verilen uygulaması ABD başkanlık seçimlerinde Amerikan toplumunun bir sosyal medya ağı üzerindeki paylaşımlarının değerlendirilmesi ve bu verilerin başkanlık seçiminde politika belirlemek amacıyla kullanılmasıdır. Yüksek nicelikteki veri ve bilginin ikinci kullanım şekli ise toplumun düşünce ve eğilimlerinin istenilen nitelikte mümkün olduğunca fazla bilgi üretilerek değiştirilmesi ve yönlendirilmesi şeklindeki kullanımdır.

İstenilen şekilde ve nitelikte yoğun bilgi üretimi ve bu bilgilere dayalı olarak toplumun yönlendirildiği bu süreç aslında klasik bir manipülasyon sürecidir. Toplumu belirli bir yöne sevk etmek amacıyla önce koşullar oluşturulur. Sonra bir fikir ortaya atılır. Sonrasında uzmanlar, gazeteciler, akademisyenler, kanaat önderleri vb. tarafından toplumun ortaya atılan fikir doğrultusunda arzu edilen yöne sevk edilmesi için üretilen içerikler, gerekçeler, dokümanlar televizyon, internetteki sosyal medya vb. farklı yollarla topluma servis edilir. Burada temel amaç, uzmanlık ve güvenilirlik algısı ile toplumun üretilen içeriğe daha kolay teslim olmasının sağlanmasıdır. Sonrasında genel olarak toplumun aklına değil duygularına hitap eden bu bilgi ve içerikler el altındaki her kaynaktan sürekli olarak tekrar edilerek zihinlere yerleştirilir. Bu süreçte ortaya atılan fikrin aynı kişiler, çevreler, topluluklar tarafından daha önce savunulan fikirlerle, yapılan icraatlarla yüzde yüz çelişiyor olmasının hiçbir önemi yoktur. Bu yolla yapılan her iş, savunulan her fikir birbirinin tam zıddı olsa bile aynı kitle tarafından takdir edilir ve desteklenir hâle gelecektir. Bu süreci uzun süre tekrar ederek süregelen toplumsal destek sağlamanız, bedelini kendisinin ödeyeceği politikalar konusunda dahi toplum desteği sağlayabilirsiniz.

Ülkemizin yine böyle bir toplumsal yönlendirme ile karşı karşıya kaldığı bir süreçten geçtiği kanaati oluştuğu için bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim. Toplumların bu yönlendirme süreci konusunda bilinç sahibi olmasının sağlıklı bir değerlendirme ve doğru tercihler yapma konusunda en belirleyici unsur olduğu kanaatini taşıdığım için birçoğumuzun bildiği bir gerçeği bir kez daha hatırlatmak istedim. Bilgi çağı diye ifade edilen ve üretilen bilginin çok büyük bir bölümünün tartışmalı olduğu zamanımızda ilahi kaynaklı olmayan her bilgiyi değerlendirecek ve vahiy, akıl, tecrübe süzgecinden geçirecek bir iç mekanizma sahibi olmamız, toplum olarak yanlış yönlendirilerek bedeli yine bizim tarafımızdan ödenen yanlışlara destek olmamızı engeller. Böyle bir mekanizmaya sahip olan, sorgulayan bir insan için karar mekanizması hâlâ kendisidir. Sorgulamayan, muhakeme edemeyen bir birey ise karar sürecinin sadece edilgen bir unsuru hâline gelir ve kararlara alet edilir. Bu anlamda soru sormak, sorgulamak zihnin yaşam belirtisidir. Bir fikri, bilgiyi değerlendirirken en azından kendimize aşağıda birkaç örneği verilen bazı sorular sormamız bizi yanlıştan yana olmaktan, aldatılmaktan koruyabilir. Konu ne olursa olsun, uzmanlık alanları olmayan konularda bile karşımıza çıkarılan kişilerin her değerlendirmesi doğru ve güvenilir midir Hakikat, onu dile getiren kişilere bağlı olarak değişir mi Bir kişinin veya partinin dün yaptığının tam tersini bugün yaparken hem dün hem de bugün haklı olma ihtimali var mıdır Yapılan işin, ortaya atılan fikrin dayanağı neresidir Özgün ve münhasır bir fikir veya proje midir, yoksa küresel anlamda başka bir projenin parçası niteliğinde midir..