Ebu Ubeyde ne söyledi

Bundan birkaç hafta önce yazdığımız yazıda İslam ümmeti olarak bütün kurumlarımızla Gazze imtihanından sınıfta kaldığımızı ifade etmiş, bütün iktidarlarımızın, partilerimizin, cemaatlerimizin ve bireyler olarak her birimizin bu imtihanı veremediğimizi ifade etmiştik. Yaptığımız sınırlı aksiyonları, temenni cümlelerini, mitingleri, basın açıklamalarını vb. yeterli görmenin, "elimizden geleni yapıyoruz" havasına girmenin kendimizi aldatmaktan başka bir anlam ifade etmediğini belirtmiştik. Gazze direnişinin kahramanları İzzeddin el Kassam Tugaylarının ve yeryüzündeki vicdanın sözcüsü Ebu Ubeyde, son yaptığı konuşma ile bu gerçeği en sert ve net bir şekilde yüzümüze vurdu. Aylar sonra kameralar karşısına geçen şanlı direniş komutanı, konuşmasında, "Ey Arap ve İslam ülkelerinin liderleri, yönetimleri, partileri, âlimleri! Siz bizim Allah indinde hasımlarımızsınız. Sizin kahredici sessizliğiniz olmasaydı Siyonist düşman bize yönelik bu kadar hunharca saldırılar düzenleyemez, halkımızı katledemez ve en ağır açlık, kıtlık imtihanı ile karşı karşıya bırakamazdı" dedi.

Kahraman komutan Ebu Ubeyde'nin kararlı bir sesle yaptığı ve bu sefer alçak düşmana değil, bize karşı vebalimizi, acziyetimizi, korkaklığımızı, dirayetsiz, dünya nimetlerini, makamlarını kaybetme korkusu ile yapmamız gerekeni yapamayacak durumda oluşumuzu yüzümüze vuran bu konuşma aslında vicdan sahibi her Müslüman'ın gece yastığa başını koyduğu zaman yapması gereken muhasebenin kelimelere dökülmüş hali gibiydi. Bu konuşma, sözle Gazze'nin yanında olmanın, Filistin davasını sahiplenmenin hiçbir anlamı olmadığının bizzat Filistin direnişinin merkezi tarafından en net şekilde hepimize ilan edilmesi niteliğindedir. Ebu Ubeyde, insanlık tarihinin en ağır imtihanlarından birisini yaşayan Gazze'de sınırda binlerce tır beklerken bu tırları içeri sokamayan bir iradenin Filistin konusunda hassasiyet kasmasının direniş cephesi anlamında hiçbir anlamı olmadığı ortaya konulmuştur. Bizzat zulmün muhatapları bakımından hiçbir anlamı olmadığı için her kim bu konuda bundan sonra laftan ibaret bir tavır içerisinde olursa ancak sadece kendisini kandırır ve vebalinden kaynaklanacak ateşine benzin dökmüş olur.

İspanya, katil İsrail terörist başı Netanyahu hakkında iç hukuk sürecini başlatmışken, Kanada Gazze'de savaşan Kanada vatandaşı Siyonistler hakkında soruşturma açmışken, İrlanda İsrail'den mal ithalatını suç kabul eden bir yasa çıkarmaya hazırlanırken, İsrail'e uluslararası anlamda açılan tek davayı Güney Afrika açmışken… Sayılan adımların benzeri hiçbir somut adım atmayan, kınama yayınlamaktan ibaret tepkiler ortaya koyan Müslüman ülkeler olarak Ebu Ubeyde'nin konuşmasının muhatabı olmayı hak etmiyor muyuz Örnek olarak Türkiye Müslümanları olarak bizler, Gazze katliamlarında aktif rol almış Türk vatandaşı Siyonist katiller aramızda dolaşırken, bir uluslararası anlaşma bahane edilerek İsrail ham petrol ihtiyacının %28'i bizim topraklarımız üzerinden gönderilirken sadece sözle Filistin'in yanındayız demekle ilahi hesap günü Ebu Ubeyde ile aynı tarafta olmayı umabilir miyiz Ebu Ubeyde'nin tarihi konuşmasını dinledikten sonra bizim için yeni bir imtihan başlıyor. Bir karar vereceğiz; bizim için Filistin davası mı önemli, peşinden koştuğumuz siyasi liderleri, partilerimizi, cemaatlerimizi, derneklerimizi aklamak, onların yaptıkları ve yapmadıklarını aklamak, savunmak mı daha önemli Allah, en azından bu imtihanı kazanmayı nasip etsin…