Pelvik taban egzersizleri üzerine ne zaman konuşsak 'pelvik ne' sorusu yağmur olup yağıyor. Pelvikle tanışma öncesi pelvisle tanışmak gerek. Pelvis, halk arasında leğen kemiği olarak bilinir ve vücudun alt kısmında, omurganın sonlandığı bölgede yer alır. Kemik yapısı açısından bakıldığında, sakrum (kuyruk sokumu) ve iki kalça kemiğinden oluşur. Ancak pelvis yalnızca bir kemik yapısı değil; bu bölge, kaslar, damarlar, sinirler, bağ dokular ve iç organlarla birlikte karmaşık ama hayati bir anatomik merkez. Kadın sağlığı ve jinekoloji açısından ise pelvis; üreme organlarının, idrar yollarının ve bağırsak sisteminin önemli bir kısmını içinde barındırıyor.

ÖNEMİ BÜYÜK

Jinekolojide pelvisin önemi büyük çünkü rahim, yumurtalıklar, fallop tüpleri ve vajina gibi kadın üreme organlarının neredeyse tamamı bu bölge içinde yer alıyor. Bu nedenle kadın hastalıklarının çoğu doğrudan veya dolaylı olarak pelvisle ilişkilidir. Örneğin, adet sancılarının kaynağı olan rahim kasılmaları, pelvik bölgede hissedilir. Aynı şekilde endometriozis, pelvik inflamatuar hastalıklar ve yumurtalık kistleri gibi pek çok jinekolojik sorun pelvik yapıları etkiler.

GEBELİK SÜRECİNDE

Gebelik sürecinde ise pelvisin rolü daha da ön plana çıkar. Bebek, doğum sırasında pelvis içinden geçerek dünyaya gelir. Bu nedenle bir kadının pelvik yapısı, doğum şekli hakkında fikir verir. Bazı durumlarda pelvik darlık ya da yapısal bozukluklar sezaryen doğumu gerekli kılabilir. Ayrıca doğum sonrası pelvik taban kaslarının zayıflaması; idrar kaçırma, vajinal sarkma gibi sorunlara yol açabilir. Bu tür rahatsızlıkların tedavisinde de jinekologlar pelvisin anatomik ve fonksiyonel bütünlüğünü dikkate alarak değerlendirme yapar.