PCOS'lu her kadının hikayesi farklı ama ortak noktaları var; belirsizlik, özgüven sarsıntısı ve kabullenmeyle gelen dayanıklılık. PCOS yalnızca tıbbi bir tanı değil; bir yaşam deneyimi, bir mücadele alanı.
PCOS NEDİR, HATIRLAYALIM
Kadınlarda hormonal ve metabolik dengeleri etkileyerek yumurtlamayı bozan yaygın bir endokrin bozukluktur. Adet düzensizlikleri, aşırı tüylenme (hirsutizm), sivilce, kilo artışı ve kısırlık gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu durum genellikle genetik yatkınlık, insülin direnci ve artan erkeklik hormonlarının (androjenler) etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Yumurtalıklarda çok sayıda kistin oluşumu sık görülür; bu kistler genellikle küçük ve içi sıvı dolu yapılardan oluşarak yumurtlamanın sağlıklı şekilde gerçekleşmesini engeller. Bununla beraber PCOSlu kadınlar da anne olabilir ve şikayetleri hafifletmek mümkündür. Yeter ki doktorunuzla irtibatlı kalın.
Haberin DevamıRUHU DA YORUYOR
Elif (28): İlk adetimi gördüğüm günden beri düzensizlik yaşadım. Önce önemsemedim, 'strestendir' dediler. Sonra tüylenme başladı, yüzümde sivilceler… Aynada kendimi tanıyamaz oldum. Üniversitede jinekoloğa gittim, polikistik over sendromu dediler. 'Kilo verirsen düzelir' dediler ama kilo almak zaten bu hastalığın parçası. Kısır döngüye girdim. Bir ara çok yalnız hissettim ama sonra öğrendim ki yalnız değilim. Diyet, spor ve ilaçlarla kendimi daha iyi hissetmeye başladım. En çok şunu öğrendim: PCOS sadece hormonları değil, ruhu da yoruyor.
DİRENMEYİ ÖĞRENDİM
Derya (35): Benim için en büyük zorluk çocuk sahibi olma sürecinde başladı. Evlendiğimde kimse bana PCOS'un bu kadar zorlayıcı olabileceğini anlatmamıştı. Yumurtlamam düzensizdi, aylardır uğraşıyorduk ve olmuyordu. Tüp bebek denemelerine başladık. Her başarısız denemede kendimi daha da eksik hissettim. Ama aslında ben eksik değildim, sadece bu hastalıkla uğraşıyordum. Eşimle birbirimize destek olduk, bu süreçte sabrın, dayanışmanın değerini öğrendim. Bir tedavide başarılı olduk ve şu an bir oğlum var. PCOS bana direnmeyi öğretti.