Cinsel isteksizlik, kadınların en sık yaşadığı ve çoğu zaman gizlediği sorunlardan biri. Hastalarımla bu konuyu konuşurken, pek çok kadının gebelik öncesinde veya evliliğin belirli bir döneminde cinsel arzusunun azaldığını veya tamamen kaybolduğunu duyuyorum. Bu durum, onların hem ilişkilerini hem de ruh sağlıklarını olumsuz etkiliyor. Ancak alışıldık bir durum olduğunu ve sık görüldüğünü de eklemeliyim. Bugün, bu yaygın durumun aksine, şaşırtıcı ama ümit verici bir gerçekten bahsetmek istiyorum.

DOĞRU DUYDUNUZ!

Bazı kadınlar, gebelik ve doğumdan sonra, önceden yaşadıkları cinsel isteksizliğin yerini çok daha güçlü ve canlı bir cinsel arzuya bıraktığını ifade ediyor. Evet, doğru duydunuz. Doğum sonrası cinsel hayatın zorlukları sıkça konuşulsa da, bu olumlu dönüşüm de en az onun kadar gerçek.

İŞTE NEDENLERİ

Peki, bu durum neden yaşanıyor

Bu, tamamen hormonların ve psikolojik durumun karmaşık bir etkileşiminin sonucudur. İşte bu dönüşümün ardındaki bilimsel ve duygusal nedenler:

* Hormonal Değişimler: Gebelik ve doğum, kadın vücudunda devasa hormonal değişimlere neden olur. Doğumdan sonra vücut, normal hormonal dengesine geri dönmeye başlar. Bazı kadınlarda, bu süreçte testosteron gibi cinsel isteği doğrudan etkileyen hormonların seviyeleri yeniden yükselir. Bu durum, artan bir cinsel arzuya yol açabilir.
* Psikolojik Özgürleşme: Gebelik, birçok kadın için cinsel kaygıları beraberinde getirebilir. "Bebeğe zarar verir miyiz", "Vücudum değişiyor, partnerim beni beğenir mi" gibi endişeler, cinsel isteksizliği tetikleyebilir. Doğumdan sonra, bu endişelerin birçoğu ortadan kalkar. En önemlisi, gebeliğin getirdiği o büyük sorumluluk ve kaygı yükü hafifler. Bu psikolojik rahatlama, cinsel hayatı adeta yeniden başlatır.
* Beden Algısındaki Değişim: Gebelik, bir kadının kendi bedenini ve sınırlarını yeniden keşfettiği eşsiz bir süreçtir. Doğumdan sonra kadınlar vücutlarının ne kadar güçlü ve mucizevi olduğunu bir kez daha anlar. Bu durum, bedenlerine karşı duydukları güveni ve saygıyı artırır. Kendine güvenen bir kadın, cinsel olarak da daha cesur ve istekli olabilir.
* Partnerle Güçlenen Bağ: Doğum, bir çiftin ilişkisindeki en büyük dönüm noktalarından biridir. Bebeğin doğumuyla birlikte partnerler, birbirlerini yeni rollerinde (anne ve baba olarak) tanır, birlikte daha derin bir bağ kurarlar. Bu süreçte yaşanan ortak zorluklar, paylaşılan sevinçler, ikisi arasındaki duygusal yakınlığı pekiştirir. Bu güçlü duygusal bağ, cinsel hayatın da temelini oluşturur ve cinsel arzuyu artırabilir.
* Yeni Bir Hayata Başlangıç: Doğum, eski alışkanlıkların ve sorunların geride kaldığı yeni bir sayfa açar. Bazı kadınlar, gebelik öncesi yaşadıkları cinsel sorunların, doğumla birlikte geçmişte kaldığını düşünerek, cinsel hayatlarına adeta sıfırdan ve daha büyük bir istekle başlama fırsatı bulabilirler.