Cinsellik, konuşulması en zor, öğrenilmesi en sancılı ama aslında en doğal alanlardan biri. Çoğu danışanım bana geldiğinde "Hocam, ben kitaplardan okudum, çok araştırdım ama yine de bu sorunu aşamadım" der. İşte bu noktada durup düşünmek gerekiyor: Kitaplar bize ne verir, neyi veremez

DOYURUCU CEVAPLAR

Bir kitabın en büyük katkısı bilgidir. Doğru yazılmış bir cinsel sağlık kitabı; bedenimizi, fizyolojimizi, duygularımızı ve ilişkilerdeki dinamikleri anlamamıza yardım eder. Mesela 'vajinismus' nedir, 'erken boşalma' neden olur, 'orgazm' sadece fizyolojik bir süreç midir yoksa psikolojik bağları da var mıdır Bu sorulara kitaplar çoğu zaman doyurucu cevaplar verir. Çünkü bilmek, ilk adımdır. 'Sorunum var, yalnız değilim, bunun bir adı var' diyebilmek, çoğu kişi için yarı yoldur. Ama iş çözüm kısmına gelince kitapların bir sınırı vardır. Çünkü her bireyin hikayesi farklıdır. Cinsel sorun dediğimiz şey sadece bir refleks, bir kasılma, bir süre sorunu değildir; kişinin geçmiş deneyimlerinden, ilişkisinin dinamiklerinden, bazen de toplumdan taşıdığı yüklerden beslenir. İşte burada kişisel terapi, birebir görüşme, hatta bazen tıbbi müdahale gerekir. Kitap size yol gösterir ama sizin yolunuza özel taşları temizleyemez.

'TEK BAŞINA KITAP YETMEZ'

Bir örnek vereyim: Cinsel isteksizlik yaşayan bir kadının kitap okuması ona 'isteğin azalmasının nedenleri' hakkında bilgi verir. Ama o kadının geçmişinde yaşadığı travmalar, eşinin iletişim biçimi, kendi beden algısı ya da hormonal dengesi… Bunları kitap çözemez. Aynı şey erkekler için de geçerlidir: 'Erken boşalma' kitapta yazan tekniklerle bazen kısmen kontrol altına alınır ama çoğu zaman eşle kurulan bağ, kaygının kökü ve ilişkideki roller asıl belirleyicidir.