Anahtar Kelimeler (Kırmalık) (İngilizce ve Siyonizm Özel-2)

Bir önceki yazıda, "kırma" olma durumunu İngilizce eğitim ile Siyonizm üzerinden örneklerle açıklamış ve konuya devam edeceğimi yazmıştım.

SİYONİZMİN "CÂZİBESİ"

Aslında kültürel kırma olma, menfaatlerden vazgeçememe konusu günümüz insanına özel değildir. Örneğin, Hz. Musa'nın kavmini Firavundan kurtarmak isterken kavminin ona "Doğru söylüyorsun ama karnımızı Firavun doyuruyor" demesi, meselenin özetidir. Özelde sorulduğunda – nicelik olarak azınlık ama nitelik olarak güçlü olan istisnâlar hâriç – özünde herkes İsrail'in yaptığını yanlış buluyor, siyonizmin bitmesini istiyor. Ama bilinçaltını besleyen mide, bankacılık ile doyuyor; duygular, siyonizmin hegemonyasındaki medya ile besleniyor.

Bu kırmalıktan herkes az veya çok nasibini almış durumdadır. Ama en azından gerçeklerin farkında olmamız gerekir, çünkü fark edilmeyen şey tekrarlanır ve tekrarlanan şey normalleşir ve fark edilemez hâle gelir. Fark ettiğimiz şeyleri kendi vicdânımıza itiraf etmeli ve kültürel kırma konusunda bağışıklık seviyemizi yüksek tutmalıyız. Sonra da Yahudilerin bin beş yüz yıllık bir emekle ve bağlılıkla kurdukları bu sisteme alternatif oluşturmak için artık bir gün bile kaybetme lüksümüz olmadığını bilip kolları sıvamalıyız. Bunun için 7 Ekim 2023'ten öncesine kıyasla şansımız çok daha yüksektir. Gazze'de katledilen mâsumların kanları sebebiyle dünyâda başlayan uyanış bize bu fırsatı sunmaktadır. Biz Türkiye'de bu uyanışı, öncelikle devlet okullarında olmak üzere İngilizce eğitim uygulamasına son vererek ama İngilizce ve diğer yabancı dilleri öğrenme zorunluluğunu göz ardı etmeyerek başlatmalıyız.

KÜLTÜREL SALDIRI

Kırma siyonist olmanın ikinci yolu ise, kendi kimliğinden, dilinden, dininden, geleneğinde, târihinden kısaca doğuştan mensup olduğu en büyük iç grup olan kültürden nefret etmek ve kendini aşağılık görüp, bunu telâfi etmek için herhangi bir kültüre yakınlık duymaktır. Siyonizm, bir millet kendi özüne bağlı olmasın da nereye bağlı olursa olsun ister. Yahudiler, kültürel ve târihî bir paranoya ile Yahudi olmayan herkesin Yahudileri düşman yâni antisemitist olduğunu zanneder. Bu paranoya sebebiyle, Yahudilerin gözünde, kendine yabancı olan bir millet, Yahudiler için tehlike olmaktan çıkar.

Eğitim sistemi (yabancı dille eğitim), medya ve örnek alınan rol modeller zaman içinde kırma bir siyonist profili ortaya çıkar. Bu, geri dönüşü imkânsız bir cinsiyet değiştirme ameliyatına mâruz kalmak gibidir. Bu profilin örneklerini ülkemiz adına gerçekleşen her türlü olumlu gelişme (yerli otomobil, yerli uçak, yerli savaş uçağı, yerli uydu, petrol ve doğal gaz keşfi, millî takımların başarıları, vb.) karşısında olumsuz yorumlar yapanlar olarak görüyoruz.

MODERNLİK VE SİYONİZM

Küresel sistem, Yahudilere hayran olmak için her türlü şartı sağlamaktadır. Dünyânın en akıllı insanı dendiğinde Albert Einstein'ın akla gelmesi, Freud'un en popüler psikolog olması, Oscar ve Nobel gibi ödülleri alanların çoğunun Yahudi olması tesâdüf değildir. Bunun literatürdeki adı "Filosemitizm" ve "Judeofili"dir. Yâni Yahudi olmayanların Yahudi hayranlığı. Ama bu, filosemitlerin ya da judeofillerin İsrail bayrağı sallayacağı anlamına gelmez.

Burada gücün câzibesine kapılmak ile aşağılık kompleksini bir davranış şekli olarak benimsemeyi birbirine karıştırmamak gerekir. Rus asıllı Amerikan yazar Yuri Slezkine, "modernleşme herkesin Yahudi olma sürecidir" diyor. (1) Bunun göstergesini de iyi eğitim almak, zengin olmak ve kendini düşünmek olarak açıklıyor. Aslında "modern olmak", Yahudi bir anne-babadan doğmadan Yahudi olmaktır. Slezkine buna "merküryenlik" demektedir. Merküryenlerin en ortak özelliği, aralarında yaşadıkları insanlara yabancı olmak ve bu insanlarla sosyalleşmemek ve onlardan mümkün olduğunca uzak durmaktır. Hatta görmek, duymak zorunda kalmak bile istemezler. Tabi ki güçleri yeterse, onları siteden, okuldan, mahalleden, şehirden veya ülkeden kovmayı ya da gitmezlerse yok etmeyi doğal (ve vaad edilmiş) bir hak olarak görürler.

Merküryenliğin esas amacı, siyonizmin sebep olduğu nefretten Yahudileri korumaktır. Zâten Yahudi olunmaz, Yahudi doğulduğu için Yahudilerin kendilerine zarârı yoktur. Kimseye bir pay verme, başkalarıyla bölüşme dertleri yoktur. Yahudiler, kendi iç gruplarında Yahudi olmaya ve siyonizme devam ederken, "modern" insanlar da kırma siyonist olarak Yahudilerin kurduğu düzende birer piyon olarak hizmet etmeye ve insanlık dışı eylemlere tepkisiz kalmaya devam etmektedir. Modernlik, küresel bir dünyâ hâkimiyetidir. Karl Marx'ın Yahudilik Sorunu Üzerine (Sol Yayınları) adlı eserindeki tespitiyle söylersek, Yahudilik insan dâhil her şeyi satılabilir nesneler hâline getiren bir dünya hâkimiyetine dayanır.

İNGİLİZCE VE SİYONİZM

"Kırmalık" kelimesini anahtar kelime olarak ele alıp bunu İngilizce ve Siyonizm özelinde örneklendirmenin sebebine gelince, bunun cevâbı rahmetli Prof.Dr. Teoman Duralı Hocamız'ın Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti (2) adlı kitabının içeriğini oluşturuyor. Kısaca aktarırsak, İngilizce demek, İngiltere demektir. Siyonizm demek, Yahudilik demektir. İngiltere'de doğan kapitalizm olmasaydı, Siyonistlerin yüzlerce yıldır hâkim oldukları sermâye kurumsal bir sömürü ve küresel bir hegemonya oluşturamayacaktı. Bu iş birliği sâyesinde İngiltere "Güneş batmayan imparatorluk" olurken, Siyonizm de küresel bir hegemonik güç hâline geldi. Onlar kendi zaferleri için Churchill'e mâl edilen "V" işâreti yaparak kutlarken, bu işâreti Orhun Abideleri'nden alınmış zannedenler ya da fotoğraf çektirirken "sünnetmiş" gibi kullananlar var. Dolayısıyla kırmalık durumu, en uygun örneklerini İngilizce ve Siyonizm iş birliğinde bulmaktadır.