İmplant kaybının en büyük sebebi enfeksiyon

İmplant tedavisinde en büyük tehlikelerden biri, implantların çene kemiğine yerleştirilmesinden sonra enfeksiyonun ortaya çıkmasıdır. Bu enfeksiyon, hastanın kötü ağız bakımıyla alakalıdır. Dişlerinizi fırçalamalı, diş ipi kullanmalısınız Diş implantları, ağız rehabilitasyonu açısından dişsiz hastaların tedavisi için en iyi seçeneklerden biri haline gelmiştir ve bazı hastalar için tek tedavi şekli olarak kabul edilir. Diş implantlarının evrensel kullanımı nedeniyle, literatürde bunların kullanımı ile ilgili karışıklık sayısında artış vardır. Bu tür karışıklıklar arasında en sık görülenler, periimplantitis olarak bilinen kemik ve yumuşak dokuları etkileyen iltihabi süreçlerdir. Klinik olarak bu koşullar sıklıkla ödem, kızarıklık, dokuyu oluşturan hücrelerin hacim olarak artması ve hatta yumuşak dokuların yaralanması ile ortaya çıkar ve bunlar bazen kötü huylu değişiklikler olan ayırıcı tanı gerektiren bir görünüm sunar. KEMİK KAYBINI ÖNLER İmplantlar, bir başka deyişle yapay diş kökleri; modern diş hekimliğinin en çarpıcı gelişmesidir. Hem hastaların ve klinisyenlerin diş tedavilerine bakış açısını değiştirmiş, hem de fonksiyon, estetik ve konuşma anlamında bilmediğimiz birçok detayın farkına varmamızı sağlamıştır. İmplantlar, sağlıklı bireyler ve sağlıklı ağızlarda diş köklerinden farklı davranmaz; dişin etrafındaki diş etlerini, çene kemiklerini korur ve bu yapıların yıkımını önler. İmplantlar, dişlerini kaybetmiş hareketli protez istemeyen hastalar için popüler bir tedavi çözümüdür. Çene kemiğine cerrahi olarak yerleştirilen implantlar, bireylerin gerçek dişle olduğu gibi daha rahat yemek yemelerini sağlar. İmplantlar, uygulandıkları bölgede kemik kaybını önledikleri için bireylerin estetik görüntülerine de kakı sağlar. ENFEKSİYON TEKRARLAYABİLİR İmplant uygulamasındaki en büyük tehlikelerden biri, implantların çene kemiğine yerleştirilmesinden sonra enfeksiyon riskinin ortaya çıkabilme ihtimalidir. Bu enfeksiyon, genellikle hastanın kötü ağız bakımıyla alakalıdır. Dişlerinizi temizlemeyip diş ipi kullanmazsanız ve her yemekten sonra bu uygulamaları tekrarlamazsanız, bakteri birikimine sebep olur. Tütün ve tütün ürünleri kullanan hastalar, enfeksiyon gelişmesinde büyük risk grubundadır. Yüksek enfeksiyon riski, implant kaybıyla sonuçlanmaktadır. Diş çekilmiş olan çene kemiği bölgesinde uygulanacak olan implant, daha önceden mevcut dişle alakalı enfeksiyon artıklarının kalmasıyla tekrar canlanabilir. MİGREN AĞRILARI OLUR İmplantların diğer bir risk faktörü, üst çenede uygulanan implantların hatalı yapılması sonucu olan sinüs problemleridir. Bu problemler; sinüs tabanı ile sinüs membranının delinmesi, implantın boşluğa girdikten sonra o bölgede oluşturduğu enfeksiyonla olabileceği gibi, sinüs bölgesinde kemik kazanabilmek için yapılan kemik ilavesi operasyonlarının sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Sızlayan basınçlar ve karıncalanmalar şeklinde hissedilebilir. Sinüs boşluğundaki yükselen basınç, baş ağrılarının sebebi olabilir. İlerlemiş vakalarda bu basınçtan dolayı migren ağrıları gelişebilir. ÇENE KEMİĞİ KIRILABİLİR Çene kemiğinin kırılması, özellikle hacimsel olarak küçük çeneli, yaşlı bireylerde olur. Çene kemiğinin inceliği implant yuvasının açılması esnasında kırılmasına neden olabilir. Bu gibi durumlarda çene kemiğinin özel ekipmanlarla birbirine bağlanması ve hastanın alt ve üst çenesinin birbirine bağlanarak pipetle beslenmesi gerekir. SİNİR HASARI VÜCUDU ETKİLER Sinir hasarı, implant uygulaması sonucu oluşabilecek problemlerden biridir. Sinir hasarı, gerekli ölçümler yapılmadan implantların yanlış yön ve yanlış uzunluklarda kullanılmasıyla ortaya çıkar. Cerrahi öncesi yapılacak panoramik ve tomografik röntgen ölçümlerinin değerlendirilmesi, bu hasarın önlenmesinde önemli yer tutar. Sinir zedelenmesi, dudak çene ve yanaklarda his kaybına sebep olur. Vücudu bir sinir ağı olarak düşündüğümüzde