Yarın Balık burcunun 15'inci derecesinde bir Ay tutulması meydana geliyor. Etkisini eylül başından itibaren hissetmeye başladık ve enikonu bir ay boyunca da hissetmeye devam edeceğiz. Bu tutulmanın dünya üzerindeki etkilerinden geçen hafta bahsetmiştim. Bu hafta da bireysel olarak nelere dikkat etmemiz gerektiğini ve öne çıkacak temaları anlatacağım.
Jüpiter'den destek alan ve Merkür'le de sert bir etkileşimi olan, yarın gerçekleşecek Ay tutulmasıyla evrenin hayatımızın belirli bir alanına güçlü bir spot ışığı tuttuğunu düşünebiliriz. Geçmişte ektiğimiz tohumların, aldığımız kararların ve yürüdüğümüz yolun sonuçları bu dönemde belirgin bir şekilde ortaya çıkabilir. Tutulmalar genellikle bir tamamlanma ve bitiş enerjisi taşır. Bir döngüyü kapatır ve bizi yeniliklere hazırlar. Bu, uzun süredir devam eden bir durumun, bir ilişkinin veya bir düşünce kalıbının doruk noktasına ulaşıp çözüldüğü zamandır.
Balık burcunun 15'inci derecesinde, gerçekleşecek tutulmanın en önemli etkisi sezgilerimizi ve yaratıcılığımızı en üst seviyeye çıkarma potansiyeli olacak. Balık burcu görünmeyeni görebilen, söylenmeyeni duyabilen bir enerjiye sahiptir. Bu dönemde rüyalar daha canlı ve mesaj dolu hale gelebilir. İçgüdüsel bilişimiz artabilir ve evrenle aramızdaki perde gitgide inceliyor gibi hissedebiliriz. Sanatçılar, müzisyenler, şairler ve her türlü yaratıcı ruh için ilhamın sel gibi aktığı bir dönem olabilir.
Haberin DevamıAynı zamanda bu tutulma kalplerimizi şefkat ve merhamete açabilir. Başkalarının acısını derinden hissetme ve onlara yardım etme arzumuz yoğunlaşabilir. Bir yandan da artık bize hizmet etmeyen, ruhumuzu yoran, yük olan ne varsa hepsini evrenin şefkatli sularına bırakabiliriz. Bu bir kişi, alışkanlık, düşünce kalıbı veya geçmişe ait bir kırgınlık olabilir.
Merkür'ün tutulmayla zor bir etkileşimi var. Bu yüzden kendimizi duygusal olarak ifade etmekte zorlanabiliriz. Söylemek istediklerimizle hissettiklerimiz farklı olabilir. Yanlış anlaşılmalar ve alınganlıklar artabilir. Bir yandan her şey netleşirken diğer yandan zihnimiz karışabilir. Detaylarda boğulup büyük resmi kaçırabiliriz. Anksiyete ve endişe eğilimimiz artabilir. Hem kendimize hem başkalarına karşı daha eleştirel olabiliriz. Bu dönemde mantığımızla kalbimizi dengelemeye çalışmalıyız. Duygularımızı görmezden gelmeyip kararlarımızı mantığımızın süzgecinden geçirebiliriz.