Gıda ürünleri ihracatı kısıtlansın

Türkiye'de sokağa çıkıp ufak çaplı bir saha araştırması yapsanız, herhalde katılımcıların yüzde 90'ı en önemli sorunun gıda fiyatları olduğunu söyler. Ki, öyle de... Tamam... Gübreden zirai ilaca kadar üretim maliyetleri artıyor. Maliyet arttıkça çiftçi üretimi kısıyor. Kur seviyesi ihracatı cazip hale getiriyor. Kimse malını TL ile vadeli satmak istemiyor. TL ile içeriye satmak yerine dövizle yurtdışına satmayı tercih ediyor. Piyasanın tepkisi normal olabilir. Ama bu sefer de içeride fiyatlar inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Ondan sonra gıda enflasyonu yüzde 45'e yaklaşıyor. Örneğin, domates... Bugün markete gittiğinizde en kötüsünün fiyatı 9 TL... Biraz daha iyisini alayım deseniz kilosuna 15-16 TL vermeniz gerek... Hadi o kış sebzesi değil... Pırasaya bakın, 10 TL... Ispanak 8 TL... Havuç, karnabahar alsanız 6 TL'den aşağısı zor... Bunlar yaş sebze-meyve... Bir de un, şeker, yağ gibi ürünler var. Buğday ununa son 1 senede yüzde 86 zam geldi, ekmek fiyatları yüzde 54 yükseldi. Şeker, yağda da durum farklı değil... Şu anda birçok ülke arz açığı ve artan gıda fiyatlarını önlemek için temel gıda ürünlerine ihracat kısıtlaması getiriyor. Dünyanın önde gelen tahıl ihracatçıları Rusya ile Arjantin başladı. Bizde de Ticaret Bakanlığı birkaç hamle yaptı. Son dönemde şeker ve gübre ihracatına kısıtlama getirildi. Yeterli mi İhracatçılar kızabilir ama bence değil... Acilen birçok temel gıda ürününe ve sebze-meyve ihracatına sınırlama getirilmelidir. Bütün dünyada gıda krizi konuşulurken, herkes kendi kendine yetme derdine düşmüşken, biz semeriyle seksene mal olan ihracat için tüketiciyi mağdur etmemeliyiz. Niye böyle diyorum. Rakamlara bakın... Geçen bir yılda 5.2 milyar kilogram yaş sebze-meyve ihracatından