Gıdada hile ve tağşiş günden güne artıyor. En çok taklidi yapılan ürünler zeytinyağı, tereyağı, bal, et ve peynir... Düşünsenize her gün sofranıza gelen ürünler bunlar... Peynirde, süt yağı haricinde başka yağlar var. Koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karışıyor. Ürünü sertleştirmek için nişasta kullanılıyor. Tereyağına sarı renkli gıda boyası ilavesi ya da patates ve margarin karıştırılıyor. Zeytinyağına pamuk, ayçiçek ya da kanola yağları katılıyor. Küflü ve tüketim tarihi geçmiş kaşarlar eritilip krem peynir haline getiriliyor. Balda, şurup hatta su dahi bulunuyor. Anlayacağınız korkunç bir tablo...
Resmen gıda sahtekarları hem fahiş fiyat uygulayıp hem vatandaşa zehir yediriyor.
Denetim yapılmıyor mu, diyebilirsiniz.
Yapılıyor elbette...
Tarım ve Orman Bakanlığı yılda 1.5 milyona yakın denetim yapıyor. Ceza kesiyor, işletmeyi kapatıyor, vatandaşın sağlığıyla oynayanı savcılığa veriyor.
Ama iş öyle kolay değil...
Türkiye'de 97 bini üretim, 341 bini satış, 286 bini toplu tüketim yeri olan, toplam 724 bin gıda işletmesi var. Her işletme yılda en az bir kez denetleniyor. Bu bazen ikiyi, üçü buluyor. Taklit ve tağşiş edilmiş ürünleri üreten firmalara birinci tespitte 146 bin TL, ikincisinde 292 bin TL ceza kesiliyor. Üçüncü tespitte ise savcılığa suç duyurusu yapılıyor. İşletme gıda faaliyetlerinden men ediliyor. Kanunda hapis cezası da var. Fakat birçok işletme için bu para cezaları devede kulak kalıyor, üretimden men ve hapis cezaları da mahkemelerde yürütmeyi durdurma alabiliyor.
Velhasıl, halkın sağlığıyla oynayan bu şirketlerin bazıları isim değişikliğiyle ceza da yeseler sahtekarlıklarına kaldığı yerden devam ediyor. Şimdi bu cezaların daha da artırılması ve daha da caydırıcı hale getirilmesi gündemde... Dün gıda güvenliğinde yeni sistemi duyuran Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı açıkladı.