Benim işadamım işini bilir!

Hepsini aynı kefeye koymuyorum. Ama kimse kusura bakmasın. Birçoğunun tıyneti bozuk... Biliyorsunuz, ihracat ve turizme 150 milyar liralık ucuz kredi paketi müjdesi verildi. Paranın 100 milyar lirası ihracatçılara, 50 milyarı ise turizmcilere... Kime verilecek İhracatı artırıcı, ithalatı azaltıcı alanlara yönelik yatırım yapanlara... Öncelik de para yerli makine ve teçhizat yatırımlarına gidecek. Yeni teşvik paketinde faiz yüzde 9... KOBİ'ler için 250 milyon lira, KOBİ dışı firmalar için 1.5 milyar lira limit var. Vade ise 2 yılı ödemesiz, 3 ila 10 yıl arasında... Müthiş bir fırsat... Hem de kredinin kullandırılması konusunda geçmişten epeyce ders alınmış durumda... Malum, Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatlı krediler hayatımıza ağırlıklı olarak 2017'de girdi. O dönemde 250 milyar TL bol kepçeden dağıtıldı. Krediler üretim artışı sağlamak için kullanılamadı. Alan dövize gitti, gayrimenkule koştu. Kredi genişlemesi sonucu toplam talep artınca fiyatlarda baskı oluştu. Sonra bankalar yoğurdu üfleyerek yemeye başladı. Her önüne gelen krediyi alamadı. İşadamına ihracat, istihdam, yerli üretim, katma değer şartları konuldu. Hatta müteahhitlerin sözleşmelerde iş bitirdikçe 'hakediş' alması gibi krediler kullandırılmaya başlandı. Ekonomi yönetimi bununla da yetinmedi. Daha sıkı takip mekanizması kurdu. Kredi alacak işadamına harcamasını fatura ve sözleşme ile belgelendirme zorunluluğu getirdi. Fakat... Bizim uyanık işadamları bu işin arkadan dolanma yöntemini de buldu. Birçoğu 150 milyar liralık kaynağın yüzde 9 faizle