Altın dokunuş!

Merkez Bankası'nın rezervleri dün açıklandı. Bir önceki haftaya göre bir miktar düşüş var. Toplam rezervler 157.3 milyar dolar... Biliyorsunuz, her hafta rekor geliyordu. Uzun zamandır herkesin dilindeydi.
Peki bu rekora nasıl gelindi
Bunu anlamak için filmi geriye sarmak gerekiyor.
Malumunuz, altın rezervleri, ülkenin ekonomik ve finansal direncinin kritik göstergesi... Altın, döviz rezervlerinin önemli bir parçası... Özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenilir bir sığınak... Son yıllarda, artan jeopolitik ve finansal karmaşayı düşündüğünüzde altın rezervi yönetimi stratejik bir adım... Bunu birçok ülke yapıyor. Rusya'yı düşünün. Batı'nın yaptırımlarına karşı rubleyi desteklemek adına son yıllarda altın rezervini önemli ölçüde artırdı. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin... Döviz rezervlerini çeşitlendirmek, yuanın uluslararası kullanımını teşvik etmek için altın rezervlerini artırıyor. Keza, Japonya... Onların da ekonomik stratejileri arasında döviz rezervlerini çeşitlendirmek var. Hindistan'da da artan altın rezervi ekonomik istikrarı ve rupi'nin değerini destekliyor. Son on yılda altın rezervi en çok artan ülkeler arasında Rusya, Çin, Türkiye başı çekiyor.
Hatırlarsınız, Merkez Bankamız, 2010'ların başında 500 tonun üzerindeki uluslararası standarta sahip altın rezervinin neredeyse tamamını, 490 tonunu yurtdışında yabancı bankaların kasasında tutuyordu. Ağırlıklı olarak da İngiltere'de... Ya da Amerikan Merkez Bankası (Fed) ve Uluslararası Ödemeler Bankası'nda... 2018'de Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde bu düzen değişmeye başladı. Türkiye'nin 2014'te yurtdışında 493 ton altını varken, bu rakam 2018'de 96.5 tona, 2019'da 49.4 tona geriledi. Hatta 2019'da Türkiye yurtdışındaki altınlarını 7-8 tona kadar indirdi. 2020'den sonra altın rezervlerinin bir bölümü yeniden İngiltere'nin yolunu tutsa da bugün o dönemde atılan stratejik adımın meyvelerini topluyoruz.