Yine mi gözdağı ve tehdit

Sorguluyorum sıkça nerede yaşadığımızı Hele de şu son dönemlerde Ekonomik sorunlar tavan yapmış durumda. Cemaatler, tarikatlar giderek güçleniyor. Cehalet bilinçli olarak besleniyor. Baskı ve şiddet çevremizi sarmış. Kıyasıya bir katliam söz konusu! Denizler, ormanlar, akarsular adeta yok ediliyor. Hayvanlar öldürülüyor acımasızca. Kadın cinayetleri dur durak bilmiyor. Cezalar yetersiz. Muhalefetin sesi gür bir biçimde yankılanıyor mu kulaklarda Bilemiyorum... Bir kaosun ortasında yaşıyoruz sanki. İktidarda olanların tehditkâr dili bir gözdağı aracı olarak tizleşiyor ve insanlar tutuklanıyor! Hangi çağdaş ülkede yaşanıyor benzer olaylar Öyle ya da böyle, her gün kin ve nefret tohumları ekiliyor yürüdüğümüz yollara Boğucu bir atmosfer çökmüş üstümüze. Nasıl çökmesin kiYILLARIN SANATÇISI SEZEN AKSU Geçen hafta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası minbere çıkarak sanatçı Sezen Aksu'yu beş yıl önce yazdığı, bestelediği şarkısındaki bir dize nedeniyle dilini koparmakla tehdit etti! "Hz. Âdem efendimize uzanan dilleri koparmak bizim görevimizdir" diyebildi! Bu nasıl fütursuz bir dildir Nasıl bir şiddet dilidir Dini inançlarda sergilenen tutuculuğun çok ötesinde tehdit içeren bir duruş değil midir bu Bu söylemden cesaret alan bir grubun, hiçbir engelle karşılaşmadan, Sezen Aksu'nun evinin önüne kadar yürümesi ya da benzer bir başka grubun Aksu'yu savunanların "beyinlerine sıkmak" öz Türkçesi; "beyinlerini dağıtmak" gibi bir tehditte bulunabilmesi ne demektir Adalet mekanizması harekete geçecek mi Geçti mi Bu yaşananlar Ak Parti iktidarının her fırsatta sergilediği sanat ve sanatçı düşmanlığının bir başka uzantısıdır kanımca. Düşünce ve ifade özgürlüğüne indirilmek istenen bir darbedir. Aynı şey Genco Erkal'a, Fazıl Say'a, Levent Üzümcü'ye, Müjdat Gezen'e, Metin Akpınar'a ve daha nice sanatçımıza yapılmadı mı BİR DEĞERLİ GAZETECİ SEDEF KABAŞVe gazeteci Sedef Kabaş, Tele1'de Uğur Dündar'ın "Arena" programında cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle geçen cuma gece yarısı kapısına dayanan polislerce gözaltına alındı. Adliyeye sevk edildi, saatlerce bekletildikten sonra tutuklandı. Bir süre önce yargı reformu kapsamında bu tür tutuklamaların kaldırıldığını beyan eden Adalet Bakanı'nın sözleriyle çelişen bir uygulamaydı bu. Yine bir gözdağı verme amacını güdüyordu, orası kesin de medeni bir saatte adliyeye çağrılamaz mıydı Dr. Sedef Kabaş Neden böyle bir muameleye gerek duyuldu Kadın olduğu için mi OLAYLARI TİYATRO İLE OKUMAK Yaşananlara tiyatro penceresinden bakmak zihnimize takılı soru işaretlerine cevap oluşturuyor, çünkü uygar eğitim sistemlerinin yanı sıra toplumların "zihin yapısına ilişen"