Ionesco'nun eseri Tiyatro Oyunevi yapımıyla sahnede: 'Kel Diva' üstüne düşünceler

Eugene Ionesco'nun 2024 sonlarından bu yana Tiyatro Oyunevi'nde seyirciyle buluşan "Kel Diva" adlı oyununu geç de olsa izleyebildim ve Ionesco'nun dünyasında bir kez daha dolaşmaya çalıştım.

Tiyatro işi ekip işi. Başarılı bir ekip ele aldığı oyunu uzun ve yüksek mesafelere taşıyor. Burada da Hasan Anamur (çeviri), Muharrem Özcan (yönetmen), Kerem Çetinel (dekor ve ışık tasarımı), Tolga Çebi (müzik), Makbule Mercan (kostüm), Utku Demirkaya (hareket düzeni) Ionesco'nun dünyasının hakkını veriyorlar kuşkusuz. Ama şurası bir gerçek ki, Bay ve Bayan Smith'te Haluk Bilginer, Zuhal Olcay, Bay ve Bayan Martin'de Yiğit Özşener, Özlem Zeynep Dinsel başarılı performanslarıyla yazarın söylemine boyut katıyor. Oyunculuklarıyla böylesine incelikle kotarılmış bir ilişkiler ağında (aslında "ilişkisizlikler ağı" demek gerekir) fazla söze gerek yok zannımca. Şunu da belirtmeliyim, hizmetçi kız Mary rolünde Gözde Kırkız ve itfaiye şefinde Kıvanç Kılınç da kısa rollerinin hakkını veriyorlar.

'ACI ALAY TİYATROSU'

Yıllar önce, Londra'da düzenlenen ve Zeynep Oral'la birlikte katıldığımız "Uyumsuz Tiyatronun Sonu mu" başlıklı sempozyumdaki açılış konuşmasında şöyle diyordu Ionesco: "Martin Eslin 1950'lerde Paris'te izlediği oyunlara Camus, Sartre, Bataille gibi yazarların insanın varlığını sorgulayan düşünce biçimlerinden hareketle 'uyumsuz tiyatro' adını vermiş olabilir. Bizim yaptığımız tiyatro ile onların savaş sonrası dünyaya bakışları arasında bir bağlantı kurmuş olabilir. Eslin belki haklıydı ama ben 'uyumsuz tiyatro' tanımlamasını hiç de kolay benimsemedim. Evet, karşı çıkan olmadı bu deyime. Artık iyice eskidi de ama ben yine de Emmanuel Jacquard gibi bu tiyatroya 'Acı alay tiyatrosu' demeyi yeğlerdim. Bizim yaptığımız tiyatroda kişiler ne trajiktir ne de komik ama alaycı ve yalnızdırlar. Köklerinden kopartılmışlardır. O günlerin psikolojik ve fizyolojik özelliklerinden yoksundurlar, aynı zamanda o dönemin simgesidirler de."

GERÇEK OLAN UYUMSUZDUR

"Kel Diva"da, "bir İngiliz burjuva ailesinin İngiliz koltuklarla döşenmiş oturma odasında" Bay ve Bayan Smith'i tanırız önce. Gerek onlar gerekse Bay ve Bayan Martin arasındaki dil trafiği, peş peşe sıralanan basmakalıp, duygu yoksunu sözler mantıksal bir akış da göstermez. Oradan oraya sıçrarlar adeta. Uyumsuzluktur söz konusu olan. Ama gerçek; Ionesco'ya göre dildeki bu uyumsuzlukta yatmaktadır. Bu arada, görevi gereği "yangın" arayışındaki itfaiye şefi ve hizmetçi Mary'nin Smith ve Martin çiftleri arasından gelip geçişleri de uyum dışıdır. Bir kırılma olarak alınabilir. İşlevle yüklü bir kırılma: Şehirde bir "yangın" aramak, bulmak, söndürmek! Bu hususu bazı incelemeler bir sistem eleştirisi olarak da alırlar.

İLETİŞİMDE YARATICILIK

2018 yılında Loyola Üniversitesi'nde Eugene Ionesco ve "Kel Şarkıcı" üzerine yaptığı çalışmada Dr. Julia Elsky; yazarın kurallarla bağımlı (konformist) bir dünyada bireyin her alanda olduğu gibi dilde de klişeler dışına çıkamamasına eleştirdiğini belirtir ve Ionesco'nun dilde uyumsuzluğa değil, iletişimde yaratıcı bir politikanın gerekliliğine işaret ettiğini söyler.

Oyunda, gerek Smith gerekse Martin çiftlerinin ayrı ayrı ya da dörtlü ama ilgisiz diyalogları, tonlamaları "dilin anlamsızlığını değil, anlamını çözmek için yaşanan kaotik süreci ortaya koymaktadır" der Dr. Elsky.