'Türkiye'siz Avrupa güvenliğinin olamayacağı bir kez dahakanıtlandı'

Kısa süre sonra Türkiye adına Brüksel'de AB Daimî Temsilciliği görevini üstlenecek olan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, yeni görevine başlamadan 2022 yılında Türkiye AB ilişkilerini ve AB sürecindeki gelişmeleri değerlendirdi. Rusya-Ukrayna savaşının aynı zamanda Türkiye-AB ilişkilerinde bir yakınlaşma fırsatı sunduğunu belirten Kaymakcı, "Türkiye'nin yürüttüğü arabuluculuk çalışmaları, barışı sağlama yönündeki gayretleri Türkiye'nin elini güçlendirdi ama bir taraftan da AB Türkiye'nin reform sürecini hızlandırmasını bekliyor. Eğer bu yönde adımlar atılabilirse önümüzdeki dönem, Türkiye AB ilişkilerinin önünün açılabileceğini düşünüyoruz" diye konuştu.Kaymakcı, Ankara Temsilcimiz Didem Özel Tümer'in de aralarında olduğu bir grup gazeteciye Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi.Kaymakcı Rusya-Ukrayna savaşının özellikle 4 alanda Türkiye-AB ilişkilerinin önemini ortaya koyduğunu vurgulayarak bunları; güvenlik ve savunma, enerji güvenliği, ekonomik toparlanma ve göç yönetimi olarak sıraladı. Kaymakcı özetle şunları söyledi:GÜVENLİK VE SAVUNMA: Türkiye'siz Avrupa güvenliğinin olamayacağı bir kez daha ortaya çıktı. Eğer Türkiye AB üyesi olsaydı veya Türkiye AB'nin güvenlik ve savunma mekanizmalarına layıkıyla dahil edilmiş olsaydı veya Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) veya Yunanistan'ın tutumu nedeniyle AB güvenlik ve savunma mekanizmalarına katılımı engellenmemiş olsaydı, bu NATO ve AB'nin ortak hareketi anlamına gelecekti ve belki de Rusya'nın başlatmış olduğu bu savaş engellenebilecekti. Çünkü batının caydırıcılığı büyük ölçüde AB ile NATO'nun ortak hareket etmesine bağlı ve böyle bir caydırıcılık sağlanamadı. Bu caydırıcılığa en fazla katkısı olabilecek ülke Türkiye'ydi. Bu bir kez daha görülmüş oldu.ENERJİ GÜVENLİĞİ: Enerji krizi ve enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle AB, Güney Gaz Koridoru'na daha fazla ilgi göstermeye başladı. AB tarafından son dönemde yapılan ziyaretlerle Orta Asya'nın ve Güney Kafkasya'nın gazına ve petrolüne ilgi arttı. Şu anda Güney Gaz Koridoru'nun Türkiye üzerinden geçen Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı'nın kapasitesinin 32 milyar metreküpe çıkarılması ve 16 milyar ilave gazın özellikle Orta Asya coğrafyasında sağlanmasına yönelik çalışmalar başlatıldı. Biz sadece Orta Asya değil, Doğu Akdeniz kaynaklarının da çok kısa bir zamanda Güney Gaz Koridoru'na bağlanabileceğine inanıyoruz. Eğer AB belli ipoteklerden kurtulup, mantıklı kararlar alabilirse... GKRY ve Yunanistan'ın, Doğu Akdeniz gerginliği bağlamında enerji iş birliğimizi engellemesinin hiç kimseye bir faydası yok. Güney Gaz Koridoru'nun, Doğu Akdeniz hidrokarbon kaynaklarıyla kapasitesinin artırılması en kestirme, en ekonomik, en verimli yöntemlerden bir tanesi.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile())