Sürecin birinci yılında durum tespiti

Kürt Çalışmaları Merkezi, Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV) ve Rawest Araştırma ile birlikte hafta sonu İzmir'de "Sürecin Birinci Yılı: İç Dinamikler ve Bölgesel Etkiler" konulu bir çalıştay düzenledi. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi bazı milletvekillerinin, siyasetçi, araştırmacı, akademisyen, gazeteci ve STK temsilcilerinin katıldığı bu toplantıda duyduklarım, bir süredir yaptığım bazı tespitleri teyit etti.

Süreçte 1 yılda katedilen mesafe bazıları için azımsanmayacak kadar çok, bazıları için son derece yetersiz. Süreç yürüdüğü müddetçe de bu yaklaşım böyle devam edecek. Bazıları hep eksik bulacak. Bazılarına göre de sadece onların beklentileri yerine geldiğinde tamamlanmış sayılacak, boşluklar olduğu kabullenilmeyecek.

İçerdeki ilerlemenin bir kez daha Suriye'de SDG ile ilgili gelişmelere endeksli hale gelmesi şu andaki en büyük risk. İçeride sürecin demokratikleşme aşamasına ilişkin tartışmayı aşmış durumda.

Yaklaşık bir ay önce Erbil'de Rudaw Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği "Türkiye'nin Zor Barışı" başlıklı toplantıda edindiğim izlenim, İzmir'deki toplantıda pekişti. Irak'taki Kürt aktörlerle, içeriden bazı görüşler aynı doğrultuda. "Türkiye Suriye'ye bakışını değiştirmediği müddetçe bu süreç başarıya ulaşamaz" şeklinde. Onlara göre Türkiye, kendisindeki modeli Şam yönetimine dayatıyor, meseleye sadece güvenlik perspektifinden yaklaşıyor.

Bazı tartışmacılar, Şara yönetimine de güvenilmediğine işaret eden cümleler kuruyor. Örneğin "Suriye'de ordu, demokrasi var mı da Kürtler silah bıraksın" deniliyor. Bu yaklaşım sahiplerine göre; "YPG'nin kadın silahlı gücünü oluşturan YPJ'nin Suriye ordusuna nasıl entegre edileceği", "SDG'nin kontrolündeki bölgedeki eğitimin geleceği" de o zaman sürecin bir parçası. Türkiye'de yürüyen sürecin bölgesel gelişmeler doğrultusunda konuşulduğu, Suriyeli hiç bir tarafın bulunmadığı toplantılarda, bu alt başlıkların kapladığı alanı göstermesi açısından aktardım bunları.

"Sürece destek olduğu kadar güven yok" tespitinin göstergesi katılımcı profili olmaya devam ediyor. Düzenleyiciler Cumhur İttifakı ortaklarından isimleri dahil etmekte zorlanıyor. Bu tarafların hâlâ kendi güvenli alanlarında kalmayı tercih ettiğini gösteriyor. Henüz kişisel inisiyatiflerin yerini kurumsal inisiyatifler almaya başlamadı.