Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun önündeki yeni sınama, dinleyeceği kişiler arasında kendisini fesheden PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ın da olup olmayacağı. Mesele 'İmralı Adası'na gitmek eşittir teröristin ayağına gitmek' denkleminde ele alındığında, bazı siyasetçiler bunu riskli buluyor. Bazıları açısından ise devletin muhatap aldığı, 26 yıldır fiilen başında olmasa da örgüt üzerindeki otoritesini kullanabildiğini ispatlamış bir 'aktör' ile görüşme sonuçta terörün kalıcı olarak bitmesine katkı sağlayacaksa 'risk' almaya değmez mi DEM Parti'nin hiç sakınca görmediği, MHP'nin en cesur olarak öne çıktığı, AK Parti'nin temkinli yaklaşımını yumuşatarak koruduğu, CHP'nin ise AK Parti'yi gözlediği bir zaman aralığındayız.
Temkinli yaklaşımın İYİ Parti'nin yanı sıra ulusalcıların ve bazı milliyetçi partilerle basının sert muhalefetinden kaynaklandığını düşünmüyorum. Kanımca asıl neden güvenlik garantisi arayışı. Tıpkı komisyonun kurulma sürecinde olduğu gibi. Mesela CHP komisyonun gündeminde anayasa değişikliği olmayacağını, karar alma sayısını en baştan masaya oturma şartları olarak ileri sürmüştü.
Mütereddit yaklaşımın asıl nedeninin sürecin herhangi bir nedenle sekteye uğraması halinde duyulacak pişmanlık, öne koyulabilecek fatura hassasiyeti olduğu anlayışılıyor. Henüz süreçte geri dönülemez noktaya gelinip gelinmediğinden emin olunamaması bir bakıma. Çünkü geçmiş deneyimler gösterdi ki, her geri dönüş daha sancılı oldu. O yüzden gelinen noktadan daha emin olunsa, Öcalan'ı da dinlemenin bir formülü bulunabilir, bunun iletişimi yönetilebilir. Bu satırları okuyup öfkelenecek ve posta kutumu hakaret dolu mesajlar ile doldurmaya hazırlanacaklar için baştan söyleyeyim; ben gazeteciyim, siyasetçi değil. Herkesle görüşürüm, işim bu. Seri katile bile sorulacak sorum var.
Öte yandan komisyonda olmakta beis görmediği halde Öcalan ile görüşmeye karşı olanlar var. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Öcalan'ın komisyon ile görüşme isteğinin kabul edilmesini "İmralı Meclis'e gelemiyorsa, Meclis'i İmralı'ya gönderelim yaklaşımı" olarak değerlendiriyor. Bu aşağı yukarı, yukarıda belirttiğim denkleme karşılık geliyor. Perşembe günü Ankara temsilcileriyle buluşan Erbakan, "Eğer çok gidilmek isteniyorsa, bu konuda çok istekli olan sayın Devlet Bahçeli'nin İmralı'ya gidip görüşme yapması gerektiğini daha önce ifade etmiştik" dedi.
HÜDA PAR konusunda ise önce bir hatırlatma yapmak gerek. İki parti arasında bir ilişki olmadığı gibi geçmişte çatışma var. Şimdilerde ise sadece Kürtlerin temsiliyeti açısından rekabet söz konusu. DEM, sürecin başında birçok partiyi ziyaret etti ama HÜDA PAR'ı es geçti. DEM süreci herkes desteklesin istiyor ama HÜDA PAR'ı hariç tutuyor. HÜDA PAR yetkilileri de Öcalan ile görüşmeyi faydalı görmediklerini söylüyor. Devletin Öcalan ile uzun süredir görüştüğünü, DEM heyetinin de yaptığı görüşmeleri çarpıtmadan paylaştığı yönünde kanaat olduğunu belirterek, bunun yeterli olduğunu düşünüyor. Yetkililer, "Öcalan ile görüşme olursa komisyondan çekiliriz havasında değiliz. Komisyon görüşme yönünde bir karar alırsa buna tepki de göstermeyiz" dedi.

3