TÜİK'in düşük ihtimalli senaryosuna göre 2100 yılında nüfus 54 milyon, BM'ye göre ise 38 milyon, çok düşük ihtimalli senaryoya göre 25 milyona kadar azalacak. Bakan Göktaş, "Önümüzdeki 5 yıl içinde nüfus artış hızımız bu şekilde düşmeye devam ederse ilkokulda okuyan öğrenci sayısında 900 bin azalma bekleniyor" uyarısı yaptı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş aralarında Milliyet'in de bulunduğu bir grup gazeteciyle bir araya gelerek "Aile ve Nüfus 10 Yılı" çalışmaları hakkında bilgi verdi. Türkiye'nin bir nüfus krizine doğru ilerlediğini belirten Göktaş, katastrofik senaryoları dikkate alarak hazırlık yapmak zorunda olunduğunu söyledi. Göktaş, "Toplam nüfus ile ilgili tüm bu projeksiyonlar incelendiğinde, TÜİK'in düşük ihtimalli senaryosuna göre 2100 yılında nüfusumuzun 54 milyona; BM'nin düşük ihtimalli senaryosuna göre 38 milyona, çok düşük ihtimalli senaryoya göre ise 25 milyona kadar azalacağı öngörülüyor" dedi.
Bir başka dramatik veri ise yalnızlaşmaya işaret ediyor. Tek kişilik hanehalkı oranı yüzde 20 civarına ulaştı. Doğurganlık hızının düşmesi tüm dünyada sorun. 1990 yılında dünya genelinde 3.31 olan doğurganlık hızı Türkiye'de 3.11'di. 2024'te dünya ortalaması yüzde 32 oranında düşerek 2.25'e indi. Türkiye'de ise yüzde 52'lik bir gerileme ile oran 1.48'e düştü. Türkiye, Tunus ve Güney Kore ile birlikte doğurganlık hızının en fazla gerilediği üç ülke arasında. İsrail gibi bazı ülkelerde ise hemen hemen hiç değişim yok.
İlkokulda 900 bin eksik
Bakan Göktaş oranlarda önceki yıllarda yapılan projeksiyonların bile gerisine düşüldüğüne işaret ederek, bu dramatik seyrin yol açabileceği sonuçları çarpıcı bilimsel verilerle ortaya koydu. Göktaş özetle şunları söyledi:
"Türkiye olarak bir nüfus krizine doğru ilerliyoruz. Doğurganlık oranımız 1.48. Bu, tarihimizin en düşük seviyesi. Doğurganlık hızı nüfusun kendini yenilemesi için gerekli olan 2,1'in altına düşmüş olan il sayısı 2014'te 52 iken bugün 71'e ulaşmış durumda. Türkiye nüfusunun yüzde 88'i artık nüfusu yenilenemeyen bir şehirde yaşıyor. Ülkemizde yıllık nüfus artış hızı 2021'de binde 12.7 iken 2022'de binde 7.1'e, 2024'de binde 3.4'e geriledi. Tüm bu projeksiyonlar incelendiğinde, TÜİK'in düşük ihtimalli senaryosuna göre 2100 yılında nüfusumuzun 54 milyona; BM'nin düşük ihtimalli senaryosuna göre 38 milyona, çok düşük ihtimalli senaryoya göre ise 25 milyona kadar azalacağı öngörülüyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde nüfus artış hızımız bu şekilde düşmeye devam ettiği takdirde ilkokulda okuyan öğrenci sayısında yaklaşık 900 bin azalma bekleniyor."
Sürdürülebilir gelecek
Geçmiş yıllarda doğum hızı yüksek olan Doğu ve Güneydoğu illerinde bile artık alarm zilleri çalıyor. 2014'te doğurganlık hızı 2'nin üzerinde olan il sayısı 29 iken, 10 yıl içinde bu sayı 10'a geriledi. Bugün doğurganlık hızı 3'ün üzerindeki tek il Şanlıurfa. Onu 2.62 ile Gaziantep ve 2.32 ile Diyarbakır izliyor.
Bu tabloda, ortalama anne olma yaşının yükselmesi ve doğurganlık hızının azalması etkili. İlk evlilik yaşının erkeklerde 28.3'e, kadınlarda ise 25.8'e yükselmiş olması da bir başka etken. Göktaş, gençlerin geç evlendiğini, geç çocuk sahibi olduklarını belirterek, ortalama anne olma yaşını 29.3'e yükseldiğini söyledi. Bir başka çarpıcı veri ise yanlızlaşmaya işaret ediyor. Bugün hanelerin sadece yüzde 6'sında 3 çocuk var. Yüzde 57,3'ünde ise 0-17 yaş aralığında çocuk yok. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün 4'ten 3'e düştüğünü kaydeden Göktaş, "Tek kişilik hanehalkı oranı ise yüzde 20 civarına ulaştı" dedi.
Nüfus, doğurganlık hızı ve aile konularında bütüncül yaklaşımlar geliştirmek gerektiğini belirten Bakan Göktaş, "Hedefimiz, güçlü aile, sağlıklı toplum, sürdürülebilir gelecek" diye konuştu. Aile yapısında ve nüfus dengesindeki değişimlerin, kısa vadede çözülebilecek meseleler olmadığını vurgulayan Göktaş, "Kalıcı ve uzun vadeli etkiler oluşturacak bir vizyona ihtiyaç var. Aile ve Nüfus On Yılında aileyi ve nüfus politikalarını bütün politika alanlarının merkezine yerleştirme hedefi ile yürüyeceğiz. Tüm kamu kurumlarımızda aile ve nüfus hassasiyeti bir refleks haline gelecek" dedi.