CHP, geçen seçimden bu yana ciddi sınamalardan geçiyor. Görünen o ki bir sonraki seçime kadar da enerji sarfetmesi gereken alan sayısı azalmayacak, bilakis artabilir. İBB iddianamesine başkalarının eklenebileceğine dair beklenti buna işaret ediyor. Ancak sürekli karşılaşılan zorluklar, güçten düşürmekten öte bir 'aşılanma' hali kazandırıyor gibi. Daha iddianamenin açıklandığı gün, tüm sosyal medya mecraları için hazırlığın önceden yapıldığı görüldü. Farklı kesimlere ulaşmak için tasarlanan hesaplar üzerinden iddialara aynı gün yanıt verilmeye başlandı. Buradan yola çıkarak dava/davaların ileriki aşamalarına yönelik çalışıldığı da anlaşılıyor.
Aşılanmanın bir başka göstergesi, kurultay davası, İBB ve diğer belediyelere yönelik operasyonlar, davalar-duruşmalar arasında, partinin kendi gündemine sahip çıkmayı bırakmamış olması. Bir yılı aşkın süredir arka planda parti programına ilişkin çalışmalardan taviz verilmedi. Belirli alanlarda konsantrasyonun bozulmaması sağlanabildi. İlçe örgütlerinden başlayarak tüm öneriler derlendi, partinin kuruluş yıl dönümü haftasında çalıştay düzenlendi ve en nihayetinde onaylama aşamasına gelindi. 20 Kasım'da Ankara'da düzenlenecek toplantı ile yeni program açıklanacak. Böylece 28-30 Kasım'da yapılacak 39. Olağan Kurultay'a kadar kamuoyunda tartışmaya açılacak. Program, kurultayda da onaya sunulacak.
Dört sütunlu programda ne var
Genel Başkan Özgür Özel, eylül ayında örgüt temsilcileri ile yaptığı toplantıda programın dört temel sütun üzerine oturduğunu açıklamıştı. Bunları da; devlet, yönetim ve demokrasi; kalkınma ve ekonomi; sosyal devlet ve refah ile dış politika, güvenlik ve dirençlilik olarak açıklamıştı. Programın duyurulmasından sonraki aşama, toplumsallaşması olacak. Bu noktada programın özellikle bazı bölümleri için iyi planlanmış bir iletişim stratejisi ve anlatabilecek yönetim kadrolarına önemli rol düşebilir. Kuşku yok ki farklı kesimler, rakipler, programın bazı bölümlerini kendi bakış açılarıyla değerlendirecek ve bunu da siyaseten kullanacak.
39.Olağan Kurultay'ın asıl önemi ise genel başkanlık koltuğunda iki yılını dolduran Özgür Özel'in üzerinden yük alacak bir yönetim kadrosu belirlemesi olacak. Gölge Kabine partiye istediği faydayı sağlamadı. İki yıl geçmesine rağmen kamuoyu gölge kabinedeki bir çok isimden habersiz, hatta bazı genel başkan yardımcılarından. Sınırlı sayıda isim ise alanlarında kamuoyu oluşturma konusunda başarılı oldu. Partilileri de, rakipleri de haklarını teslim ediyor. Ancak mevcut yönetiminin çoğunluğu Genel Başkan'a ayak uydurmakta zorluk çekiyor. Özel'in enerjisi ve motivasyonu onların eksikliğini kapatıyor.

4