Hatay'ı hatırla!

Sabah 6'da Ankara'dan yola çıktık. Hatay'ın Belen ilçesine vardığımızda öğlen olmuştu.Termometre 42 santigrat dereceyi gösteriyordu. Yangının etkisiyle hissedilen sıcaklık daha da artmıştı. Yangın söndürme helikopterleri 24 saattir devam eden yangını söndürmek için vızır vızır gidip geliyordu. Rüzgârın yükseklerde saatte 25 kilometrelik bir hızla esmesi işleri zorlaştırıyordu.Antakya yolu otomobillerle doluydu ama yolun etrafında adeta hayalet bir kent vardı.Gri bir toz tabakası bütün kenti kaplamıştı. Binalar, otomobiller, ağaçların yaprakları, hep griye dönmüştü.Sıcak ve toz, boş hasarlı binalarla, enkaz kaldırıldığı için boşalan alanlarla ve iş makinalarının gürültüsüyle karışınca ortam insanların solunum maskesiyle dolaştığı bir distopya filminin setine benziyordu.Eski Meclis binasının olduğu meydanı, Asi Nehri'nin iki yanını, Kurtuluş Caddesini boydan boya geçtim.Kendimi bir kez daha "yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz bir çocuk" gibi hissettim.Hatay'da biyolojik bir yakınım yoktu ama kentin kendisini çok sevmiştim.Meydandaki Atatürk heykelinin önünde sohbet ettiğim Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman "Hatay yoğun bakımda" deyince aynı hissi yaşadığımızı anladım.O cıvıl cıvıl kent artık yoktu.Harbiye'nin ışıltısı, Defne'nin sıcaklığı, Antakya'nın bilgeliği, Samandağ'ın aile hissi yerini derin bir yasa bırakmıştı.Koca kent yığılıp kalmıştı.Ayağa kalkmak, eski günlerine dönmek için can atıyordu ama takati kalmamıştı.Düşünebiliyor musunuz kentteki 323 bin 923 yapının, sadece 113 bin 761 bini hasarsız kalabilmiş. Yani 3 yapıdan sadece biri ayakta.O yapılarda tam 710 bin 740 evdükkân varmış. Geriye sadece 184 bin 647'si sağlam kalmış.Şu rakamlara dikkatli bakar mısınız:Toplam yıkık, ağır hasarlı ve orta hasarlı yapı sayısı 98 bin 238Toplam az hasarlı yapı sayısı 94 bin 855.Toplam yıkık, ağır hasarlı ve orta hasarlı bağımsız birim (ev, dükkan vs) sayısı 338 bin 327Toplam az hasarlı ev sayısı ise 218 bin 978.Ölenlerin sayısını söylemeye dilim varmıyor.Resmi rakamlara göre 23 binden fazla insan ölmüş.Kenti dolaştıktan sonra AFAD Merkezi'ne giderek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin başkanlık ettiği "Yerinde Dönüşüm Planlama ve Değerlendirme Toplantısı"na katıldım.Özhaseki toplantıya ilgili kurumların yöneticilerinin yanı sıra CHP milletvekillerini, CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı, Mimar ve Mühendisleri temsil eden odaların temsilcilerini de çağırmıştı.Sunulan planlar da katılımcıların sorunlara dair tespit ve soruları da ilgi çekiciydi.Belli ki sahada uygulama, planlarda göründüğü kadar kolay olmayacak. Her yeni adım, her yeni düzenleme yeni soruları peşine takacak.Yerinde dönüşümün kısa özeti şu:Bir bina