Hatay'da EXPO zamanı

Bu yazıyı Hatay'da 1966'dan bu yana yayın yapan Antakya Toplumcu Halk Gazetesi'nin bahçesinde yazıyorum.Kentte bugün muhteşem bir bahar havası var.Bir yanımda turunç, diğer yanımda portakal ağacı...Ortam öyle güzel kokuyor ki havayı içime çekmeye doyamıyorum.Size bir sırrımı vereyim:Kars dışında, kendimi en iyi ve huzurlu hissettiğim şehirlerden biri Hatay'dır.Çünkü iki kentin de benzer hikayeleri var.Bu devir, hikayesi olan kentlerin devri.O hikayeler sayesinde Hatay da Kars da bu kadar dikkat çekiyor.O hikayeler sayesinde bir giden, doyamıyor bir daha gidiyor.Ne midir hikayeİki kent de tarih boyunca çok sayıda farklı etnik ve dini grubun yollarının kesiştiği kentler.İki kent de birçok ilke imza atmış (Hatay'ın dünyanın ilk kilisesine, dünyanın ilk aydınlatılmış sokağına sahip olduğunu biliyorsunuzdur).İki kent de geçmişi günümüze taşıyabilen, farklı kültürleri yansıtan göz kamaştırıcı eserlere sahip.İki kentin de sahip oldukları farklı kültürel gruplar sayesinde özel bir gastronomi ortamı var (Hatay'ın bu konuda daha iyi olduğunu kabul ediyorum).İki kentin de en önemli özelliği bütün farklılıkları uyum içinde birleştirebilmesi ve insanlarına birlikte yaşam ortamı sunabilmesi.Hatay'a EXPO'nun açılışı için geldim.Ne yalan söyleyeyim, Hatay'ın hemen yanı başında Suriye krizi devam ederken, kuzeyimizde Ukrayna-Rusya savaşı sürerken bir kentin Expo gibi bir etkinlik başlatması gerçekten büyük cesaret istiyor.Düşünsenize, Suriye savaşı kentin normalini değiştirmiş. Türkiye ekonomisindeki bozulma, Hatay'da Suriye iç savaşının etkileriyle daha fazla etkisini göstermiş.Sadece Hatay'da 400 binden fazla Suriyeli göçmen yaşıyor.Bu koşulları düşününce kendi kendime "ben olsam bu koşullarda kesinlikle böyle bir işin altına girmezdim" demiştim.Ancak Expo alanını görünce, Hatay'ın sahip olduğu zenginliklere önemli bir "kalıcı" zenginlik katacağını düşündüm ve Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı takdir ettim.Bu tür projeler biraz da algı yönetimiyle ilgilidir.Algıyı doğru yönetebilirseniz ve yarattığınız eseri yaşatmayı başarabilirseniz, o eser İzmir'deki Enternasyonal Fuar gibi kalıcı ve "şöhretli" olabilir.Algıyı doğru yönetemezseniz ve yarattığınız eser kalıcı hale gelmezse, daha doğrusu halk o esere sahiplenmezse, o eser Ankara'daki Ankapark, Antalya'daki expo gibi atıl hale gelebilir ve büyük bir israfa dönüşebilir.AK Parti Milletvekili Hüseyin Yayman TBMM Kürsüsü'nden her ne kadar aksi görüşleri dile getirse de ben Hatay'ın bunu önemli bir fırsata çevirecek potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. 12 yıldır karşı karşıya kaldığı Suriye sorunu, Hatay'ın normalini ve çehresini değiştirmeye başlamıştı. Zamanında müdahale edilmezse, normal