Gerçekle yüzleşmeden adalet olmaz!

Adalet Bakanı Abdul-hamit Gül geçen hafta Ankara'da Türk Parla-menterler Birliği'nin ev sahipliğinde "Hukukun Üstünlüğü ve Yargı Reformu" konulu bir konferans verdi.Bakın nasıl cümleler kurdu- "Adalet oksijen gibidir, nefes gibidir."- "Adaletin tecellisi her dönemde hayati olmuştur."- "Devletlerin temeli adalet üzerine kurulmuştur."- "Adalet varsa ve adalet ayakta tutuluyorsa devletin temelleri çok sağlamdır."- "Adaletle bir varoluş mümkündür, insan ve devlet adaletle ayakta kalır."Bu cümleleri dinlerken Bakan Gül'ün sesini ve görüntüsünü tanımasanız, "Acaba Kuzey Avrupa ülkelerinden birinin Adalet Bakanı mı konuşuyor" diye düşünürsünüz.Zira hepsi özenle seçilmiş çok anlamlı, önemli cümleler.Tıpkı "Adalet mülkün temelidir", "Adalet devletin hazinesidir" ve "Devletin dini adalettir" sözleri gibi...Peki, adında "adalet" olan bakanlığın en üst düzey koltuğunda oturan Gül'ün bu cümlelerin ne kadarı yaşadığımız gerçek durumu yansıtıyor- Mesela, adalet varsa "masumiyet karinesi" de vardır değil mi O halde "iltisak" gibi bir kavramla adli sicil kaydı olmayan, hüküm giymemiş insanların yetkili isimlerce peşin peşin "terörist" ilan edilmesini hangi adaletle açıklayacağız (Bu duruma yüzlerce örnek verilebilir ama uzağa gitmeye gerek yok. İBB'yle ilgili tartışmaya bakmanız yeterli.)- Mesela, adalet varsa "eşitlik" de vardır değil miO halde siyasi ya da tarikatcemaat referansı olmayan pırıl pırıl gençlerin yazılı sınavlarda yüksek puan almalarına karşın kamu sınavlarında mülakatta elenmesini hangi adaletle açıklayacağız (Adalet Bakanlığı'nın son hakimsavcı Milli Eğitim Bakanlığı'nın son öğretmenyönetici atamalarına bakmanız yeterli.)- Mesela, adalet varsa "hak" da vardır değil miO halde, en temel haklardan biri olan gösteri ve toplu yürüyüş hakkının "sokaklara dökülme" başlığı altında "terör eylemi" gibi gösterilmesini hangi adaletle açıklayacağız ("Sokaklarda kovalarız" cümlesini buraya aktarmam yeterli sanırım.)- Mesela, adalet varsa "bağımsız yargı"da vardır değil miO halde, "sen yap mahkeme kararı arkadan gelir" zihniyetini hangi adaletle açıklayacağız (Neyi kastettiğimi Sayın Gül anlamıştır.)- Mesela, adalet varsa "hukuk devleti" de vardır değil miO halde, devlet yönetimindeki bu kadar keyfiliği, Anayasa'nınyasaların bu kadar görmezden gelinmesini, devlet gücünün bu kadar hor kullanılmasını hangi adaletle açıklayacağız (Bu konudaki örneklere yerim yetmiyor.)Başlıkları da soruları da örnekleri de uzatmak mümkün.Ancak unutmamak gerekir ki devletin