Çin işkencesi gerekli miydi

"(Tunç Soyer'in) Türkiye'deki yaklaşan yerel seçimlerden dışlanmasına yönelik olası bir karar, sadece Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongre'sinin siyasi liderliğindeki seçkin bir figürün kaybı anlamına gelmeyecek, aynı zamanda, daha genel olarak, bu uluslararası siyasi mecliste gurur ve bağlılıkla temsil ettiği Türkiye için de paha biçilemez bir kayıp olacaktır.

Elbette, adayların belirlenmesini yürüten süreçteki karar alma mekanizmasının farkında olmakla beraber, fakat yine de Tunç Soyer'in özel mevkiine, Kongre'nin siyasi yürütme organındaki yüksek konumuna ve ülkesini sıkı sıkıya bağlı olduğu ve üzerinde birlikte çalıştığımız değerlere doğru yönlendirmeye olan adanmış bağlılığına dikkatinizi çekmeyi bir görev bilirim."

Bu cümleler Avrupa Konseyi Sosyalist Grubu Başkanı Prof. Dr. Vladimir Prebili?'e ait.

Prof. Prebili? bu cümleleri, 12 Mart 2024 günü CHP lideri Özgür Özel ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'ye gönderdiği mektuplarda kullanmış.

Bu Avrupalıları anlamıyorum gerçekten.

Sanıyorlar ki Türkiye'deki siyaset kendilerinde olduğu gibi kurallarla, ilkelerle, liyakatle falan yürütülüyor.

Sanıyorlar ki nazik ve diplomatik ifadelerle dolu mektupları okunduğunda CHP yöneticilerinin kararları etkilenecek.

Tunç Soyer'i de anlamıyorum gerçekten.

Yıllardır Türkiye'de siyaset yaptığı halde hâlâ Türkiye'deki bir siyasi partinin yöneticilerinden etik, ilke ve nezaket bekliyor.

CHP'deki aday belirleme süreçleri konusunda günlerdir aynı şeyleri yazıp söylüyorum ve bir defa daha tekrarlayacağım:

Birçok "garanti" belediyede olduğu gibi İzmir'de de Cemil Tugay'ın adaylığı en baştan bu yana belliydi.

Özel'in aklında iki isim vardı. İlki Selin Sayek Böke. Ancak, Böke çalıştığı üniversiteden seçim takviminde belirlenen tarihten önce istifa etmediği için aday olma şansını yitirdi. İkinci isim de CHP Kurultayında Özel'in her daim yanında yer alan arkadaşı Cemil Tugay'dı. Bir ara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe'yi İzmir'e gönderdi diye İzmir'de Gökçe'nin aday olacağı düşünüldü. Ancak daha sonra Muğla Büyükşehir ve Bodrum adayları İmamoğlu tarafından belirlenince İzmir Genel Merkez'e kaldı ve Tugay'ın adaylığı kesinleşti.

Soyer'e en başında "Bak arkadaş, artık seninle devam etmeyeceğiz" denilebilirdi. Denilmeyerek, hatta İzmir'in adayının açıklanması son dakikaya bırakılarak sadece Soyer'e Çin işkencesi yapılmış oldu. En başta verilen karar en sonda açıklandı. Kimse de Cemil Tugay'la ilgili Karşıyaka memnuniyet anketlerinden söz etmedi.

Çin işkencesi yapılan sadece Soyer değildi.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen başta olmak üzere, CHP'nin garanti kazandığı birçok yerde mevcut başkanlara benzer durumlar yaşatıldı.

12 Ocak 2024 günü, yani tam bir ay iki gün önce yazımda şöyle bir ifade kullanmışım: