Ağırlığını terör örgütü YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 11 Haziran'da yapmayı planladığı yasadışı seçimi bir kez daha ertelemek zorunda kaldı. SDG yeni tarihi 18 Ağustos diye duyurdu, dolayısıyla seçim bu haliyle iptal edilmiş değil ve bu konu kapanmadı.
Türkiye'nin uyguladığı baskının, bu sonuçta dolaylı bir etkisi olduğu açık. Washington'ın Ankara'dan gönderilen "Bu seçime izin vermeyin"mesajlarını aldığı da Seçimi erteleme kararının alınmasından bir gün önce ABD'li yetkililerle yaptığım görüşmelere dair notları paylaşayım.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıÖncelikle şunu söyleyelim: 'Erteleme kararı' bilgisi ABD tarafında vardı. Öyle ki, konuştuğum ABD'li yetkili "Seçimin erteleneceğine dair bir açıklama gelecek"ifadesini kullandı. Ne zaman olacağına dönük soruma, "Çok kısa bir süre içinde"dedi. "Kesin mi"ısrarıma da verdiği yanıt şuydu:
"SDG'nin çok üst düzey isimlerinden ABD tarafına bu mesaj iletildi'. 24 saat geçmeden de o açıklama geldi. (Türk basınında perşembe günü çıkan bazı haberlerden de anlıyoruz ki, bu bilgi Ankara'da da vardı.)
ABD samimi mi
ABD, 2013'ten bu yana YPG ile kendi ifadeleriyle "DAEŞ'e karşı taktik ortaklık"yürütüyor. Bu yasadışı seçim tartışmalarında öne çıkarılan sorulardan biri de şuydu: Gelinen noktada ABD yönetimi YPG'yi kontrol edemiyor mu ABD'nin istemediği bir seçimi yaptırmayacağı, buna örgüt üstündeki gücünün yeteceği açık. Zaten, konuştuğum ABD'li yetkilinin sözlerinden 'YPG'yi kontrol edemediklerine dair bir endişe' sezmedim. Sözlerinden, asıl Türkiye'nin örgütün bu gayrimeşru seçim karşısında atacağı adımı düşündüklerini anladım. Nitekim Ankara "Gerekli karşılığı vereceğini"en üst düzeyde duyurmuştu.
Türkiye'nin 2019'da -ABD ve Rusya ile ayrı ayrı varılan mutabakat karşılığında- yarım bıraktığı Barış Pınarı harekâtını bitirmek için adım atması, Suriye'nin kuzeyinde dengeyi bozacaktı. Özetle ABD, burada bir kâr-zarar analizi yapmış gibi görünüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel'in yaptığı, "Suriye'de özgür, adil, şeffaf ve kapsayıcı seçim için gerekli koşulların sağlandığını düşünmüyoruz"açıklamasındaki "zamanlama"vurgusunun arka planında bu yatıyor olabilir.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıABD ve Türkiye ne konuşuyor
Son dönemde ABD ve Türkiye arasında canlandırılmış bir "ikili terörle mücadele istişare mekanizması"var. İlk toplantısı, ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Büyükelçi Elizabeth Richard başkanlığında Nisan ayında Ankara'da yapılmıştı. Şimdi ikinci toplantının hazırlıkları var.
Konuştuğum ABD'li yetkili "henüz tarihin netleşmediğini, takvimin belirlenmeye çalışıldığını" söyledi. Peki pozisyonlar değişmemişken, iki ülke neyi görüşüyor Bu soruyu sorduğum ABD'li yetkili, "DAEŞ ile mücadeleyi görüşüyoruz"dedi. Türkiye'nin DAEŞ ile mücadele gibi bir sorunu yok; ama YPG ile ilgili bir sorunu varken, neden sadece DAEŞ'i konuşmak için masaya otursun