Eurofighter'da imzalar yıl sonundan önce

Atina uzunca bir süredir diken üstünde... Bunun sebebi İngiltere-Almanya-Fransa ve İtalya konsorsiyumunun Türkiye ile Eurofighter/Typhoon savaş uçağı müzakerelerinde sona yaklaşmasıydı. Yunanistan, 40 jetin Türkiye'ye gönderilmesine 'kendisine karşı kullanılacağı' endişesiyle karşı çıkıyordu. Atina'nın son dönemdeki bir diğer itirazı ise AB Konseyi'nin kararıyla oluşturulan Avrupa Güvenlik Eylem Programı SAFE'e Türkiye'nin dahil edilme ihtimaliydi

İki sürecin de önemli yürütücülerinden Almanya'nın Dışişleri Bakanı Johann David Wadephul Ankara'daydı ve Alman bakana bu iki konuda Yunanistan'ın itirazlarının aşılıp aşılamayacağını sordum. Tırnak içi ifadelerine geçmeden önce edindiğim izlenimi paylaşayım; Eurofighter konusunda bir sorun yok. Avrupa'nın güvenliği için başlatılan SAFE programı içinse Türkiye'den bazı adımlar bekleniyor. İtirazları göğüsleyebilmek için de Ankara'nın AB'ye yaklaşması...

Jetler için geri sayım

Almanya Eurofighterlar'ın Türkiye'ye satışına dönük vetosunu kaldırmıştı. Bakan Wadephul şöyle diyor: "Müzakereler epey ilerledi, imzalar bu yıl içinde atılabilir diye düşünüyorum. Eurofighter'larda üretim kapasitesinin genişletildiğini duydum. Bu nedenle imzalardan sonra Türkiye'ye kısa zamanda sevkiyat gerçekleşecektir."

SAFE için Türkiye'den adım bekleniyor

Alman Bakan SAFE programına dönük itirazları gidermek için hafta başında Atina'da olacaktı ancak Gazze için Şarm El Şeyh'te yapılan zirveye katılma kararı alınmış ve ziyaret iptal edilmişti. Yeni ziyaret takvimi henüz net değil, fakat bu durumda Wadephul Ankara'yı dinledikten sonra Yunanistan'a gitmiş olacak.

Almanya Türkiye'nin programa dahil olmasını istiyor ve Türkiye'nin İHA, mühimmat ve zırhlı araç üretim kapasitesiyle Avrupa'nın acil ihtiyaçlarına yanıt verebileceğini düşünüyor. Alman Bakan Türkiye'nin atmasını istediği adımları ise şöyle sıralıyor: "Almanya NATO'nun savunmasında büyük resmi görmek istiyor. Biz Türkiye'yi yakın bir stratejik ortak olarak görüyoruz. Türkiye'nin SAFE programına katılmasını istiyoruz. AB değerleri, yani hukukun üstünlüğü, insan hakları, basın özgürlüğü gibi değerler önem taşıyor. Türkiye'nin bu konularda Avrupa'ya yaklaşmak istediğini biliyorum. Fakat burada önümüzdeki dönemde somut adımları görmeliyiz. Bu adımlar, Avrupa'da hala tereddütleri olan ülkelere karşı bir argüman olacaktır. Bu konular şu anda Komisyon ve Türkiye ile müzakerelerin konusu..."