27 Aralık... Benim için, '2000'li yılların başında üniversite için geldiğim Ankara'da hakkıyla kutlanmadığını düşünerek üzüntü duyduğum' günlerden birisiydi. Bırakın hakkıyla kutlanılmasını, Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya geldiği 27 Aralık 1919 tarihi ve o gün neler(in) yaşandığı doğru dürüst bilinmiyordu bile.Neyse ki son yıllarda farkındalığı
Zor günlerden geçiyoruz hem de çok zor. Bir taraftan ekonomi, bir taraftan da ülke içi ve dışındaki sorunlar vatandaşı zorluyor, hatta sıkıştırıyor. Bir yandan televizyonlardaki tartışma programları vatandaşı geriyor, bir yandan da sosyal medya anlaşmazlıkları körüklüyor.Spor müsabakalarının tadı yok, sanatçılar 'taraf' seçiyor...Özetle iktidarı sa
Ankara'nın, Murat Karayalçın döneminden beri kaderidir: Belediye başkanlarının isimleri makamlarının önünde gider. Hâl böyle olunca yapılan icraattan çok, siyasi duruşları oylanır.Hatırlayacak olursak 1993'te Ankara Belediye Başkanlığı'ndan ayrılan Karayalçın, SHP Genel Başkanı seçilmiş, Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı da yapmıştı. Aka
Son dönem kiminle konuşsam aynı cümleyi duyuyorum: "Ankara trafiği İstanbul trafiğine benzedi."İstanbul'la şimdilik yarışamayız, ama hissedilen o ki giderek yaklaşıyoruz. Hızla artan araç sayısı, pandeminin etkisi, toplu taşımanın yetersizliği derken gelinen noktada Başkent'in pek çok noktasında sabah-akşam trafiği çekilmez hale geldi.Önümüzdeki yı
Her haliyle değişik bir dönemden geçiyoruz. Ne siyasiler ne de kamu görevlileri yapması gerekenlerden ya da sorumluluk alanlarından değil de algıları üzerinden veya taraftarlıklar üzerinden değerlendiriliyor.Başarının kriteri, dünyanın kabul ettiği ortak değerlerden uzaklaştı. Kutuplaşma sözcüğünün bile cılkını çıkardık. Taraflarını seçenler objekt
Başkent Ankara'da kent merkezlerinin cazibesini -Kızılay başta olmak üzere- yitirmesi, pek çok insanın artık sosyalleşmek ya da alışveriş yapmak için kent merkezlerini tercih etmemesini, dün bu köşeden siz okurlarımızla paylaşmıştım. Hem okurlarımızdan hem de yakın çevremden bu yazıyla ilgili geri dönüşler aldım. Fikirlerini aktaranlar da vardı, be
Ankara'da yıllardır gözümüzün önünde kaybolan kent merkezleri var. Önce Ulus sonra Kızılay... Cazibesini daha üste taşıyamayan Tunalı Hilmi Caddesi ve çevresi ya da Bahçelievler...Her birinin değerini kaybetme nedenleri farklı ama kaderine terk edilme nedenleri aynı.Üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının haklı ama idareler tarafından dikkate
Ankara Büyükşehir Belediye(ABB) Meclisi'nde bir su tartışmasıdır gidiyordu. ABB Başkanı Mansur Yavaş yönetimi "kademeli su tarifesine geçiş" istiyor, Meclis'te çoğunluğu olan AK Parti ve MHP'den oluşan muhalefet bloğu ise gelen teklifleri beğenmiyordu.Nihayetinde birkaç aylık ertelemenin ardından önceki günkü Meclis oturumunda "kademeli su tarifesi
Ankara'nın silüetini bozan radyo-televizyon vericilerinin İstanbul'da Çamlıca Kulesi benzeri bir yöntemle çözülmesi gerektiğine önceki yazımda değinmiştim. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar'ın ilçesinde ve Çankaya'daki vericilerin tek merkezde toplanmasının sadece bu iki ilçenin değil Ankara'nın sorunu olduğuna yönelik açıklamalarına da bu k
Başkent Ankara'nın en büyük sorunlarından biri silüet sorunu. Şehre neresinden bakarsanız bakın kentin genel görüntüsünü bozan bir şeyler var. Kimi zaman çirkinlik abidesi bir gökdelen, kimi zaman üstünde vinç unutulmuş yarım kalmış bir otel, kimi zaman refüje yapılmış dükkânlar, gecekondudan beter birbirine yapışık yüzlerce binaÖrnekleri arttırmak
© 2016