Ukrayna savaşı: Çok bilinmeyenli denklem

Rusya-Ukrayna savaşı hakkında ne zaman bir yerlerde konuşsam herkes şunu soruyor: "Hocam peki, ne zaman bitecek bu savaş" Ben de naçizane, bu konuda kehanette bulunmanın zor olduğunu söyleyerek savaşın bitişinin birkaç etkene bağlı olduğunu ifade ediyorum. Bu etkenler: 1- Rusya'nın kapasitesi, 2- Ukrayna'nın kapasitesi (en başta da insan kaynakları), 3- Rusya'nın dünyadaki diğer ülkelerle ilişkileri, 4- Ukrayna'nın Batı'yla ilişkileri ve Batı'daki genel yorgunluk ve bıkkınlık durumu (pek çok Avrupa ülkesinde Ukraynalı göçmenlere ve/ veya Ukrayna'ya dört yıldır ekonomik yardım ve ayrıcalıklar sağlanmasına yönelik tepkiler artıyor), 5- ABD-in ilişkileri 6- Batı dünyasında Trump gibi, bu savaşa bir an önce son verilmesini isteyen kesimin mi yoksa İngiltere gibi, bu savaşı Rusya'yı yıpratmak için fırsat olarak görenlerin mi galip geleceğidir.

Geçtiğimiz günlerde Trump'la Putin arasında yapılan telefon görüşmesi ve burada, iki haftaya kadar iki liderin Macaristan'da buluşacakları konusunda anlaşmaya varılması, ardından Trump'la Zelenski'nin ABD'de yaptığı görüşme, bu çoklu denklemi çok net gözler önüne serdi. Hatırlayacağımız üzere, ABD yönetiminin Ukrayna'ya, uzun menzilli Tomahawk füzeleri vermesi gündeme gelmişti. Zelenski'nin de Washington'a giderken Trump'tan beklentilerinin başında Tomahawk'lar geliyordu. Ne var ki Putin'in Trump'ı araması ve müzakere konusunda anlaşmaları sonrasında ABD yönetimi, bu konuda tavrını muğlaklaştırdı. Daha doğrusu Trump-Zelenski görüşmesinden Tomahawk konusunda anlaşmanın çıkmayacağı, daha baştan belli oldu. Zelenski'nin "Biz ABD'ye dron verelim, ABD de bize Tomahawk versin" önerisi ise göründüğü kadarıyla Trump'ın pek ilgisini çekmedi. Trump-Zelenski görüşmesi, yakında yapılacak olan Trump-Putin görüşmesinin gölgesinde kaldı. Ukrayna basını, Trump'ın asıl tehdit olarak in'in gördüğünü, bu nedenle Rusya'yı in'e yaklaştırmamak için havuç-sopa politikası uyguladığını yazıyor. Bu "havuç"un Ukrayna toprakları olma ihtimali tabii ki Ukrayna'da kaygı yaratıyor.

MACARİSTAN TESADÜF DEĞİL

Rusya ile ABD'nin önce dışişleri bakanlarının, ay sonuna doğruysa devlet başkanlarının buluşması öngörülüyor. Bu, Alaska'daki zirvenin ardından, Trump'ın yeniden göreve geldikten sonra Putin'le ikinci görüşmesi olacak. Müzakerelere Macaristan'ın ev sahipliği yapacak olması da bir tesadüf değil: Macaristan, Avrupa'da Putin'e en yakın ve Trump'ın Rusya'yla uzlaşma politikasına en fazla destek veren ülke. Bu nedenle İngiltere gibi ülkelerin tepkisini çekiyor. Macaristan'ın evsahibi olacak olmasına en çok tepki duyan ülkeyse Ukrayna. Zira Ukrayna'nın Macaristan sınırındaki Zakarpatya (Transkarpatya) ilindeki Macar azınlık yıllardan beri iki ülke ilişkilerinin en sorunlu yönlerinden biri. Ayrıca Macar milliyetçileri, Zakarpatya ilinin tarihsel olarak Macar toprağı olduğunu söylüyor (1. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı'yla imzalanan Sevr Antlaşması'nın bir benzeri de (Trianon) Macaristan'la imzalanmış ve Macaristan, tarihi topraklarının üçte ikisini, çevre ülkelere kaptırmıştı. Zakarpatya ili de bu topraklardan biri). Macaristan yönetiminin Ukrayna'nın AB üyeliğine açıkça karşı çıkması ve Rusya'ya uygulanacak yaptırımlara engel olması da Ukrayna yönetimi açısından bir başka sıkıntı kaynağı.