Şişhane'de taksi beklerken

Şişhane meydanında belediye binasının önünden dönüp aşağıya doğru devam eden yolun en alt tarafında, turistik bir otelin önünde taksi bekliyorum. Günlerden çarşamba, saat 13.00'ü bir iki dakika geçiyor.Otelin önünde muhakkak bekleyen bir iki taksi olur. Ama herhalde saat itibarıyla müşteri çok. O yüzden sadece bir taksi var bekleyen ve o da daha ben yanına ulaşamadan otelden çıkan bir çifti alıp hareket ediyor.Taksinin az önce hareket ettiği noktaya yani otel kapısının birkaç metre önünde beklemeye başlıyorum. Trafik bir hayli yoğun. Aşağı Bankalar Caddesi'ne doğru ilerlemeye çalışan onlarca araç ve içlerinde kızgın, yorgun insanlar... O kadar birbirine girmiş ki araçlar sanki yaramaz bir çocuk oyuncak arabalarını yığmış üst üste.O hengâmeden kurtulup dönmeyi başaran bir taksiye işaret ediyorum. Durmadan ama iyice yavaşlayarak yanıma yaklaşıyor ve taksici hafif eğilerek yolcu tarafındaki pencereden "Ne tarafa" diye soruyor. Yüzü olabildiğine sert, ses tonu da öyle. Hafif gülümseyerek "Bağcılar" diyorum, "Kanal D binası"."Gel abi o zaman" diyor ifadesi yumuşayarak.Yüzümdeki gülümsemeyi hiç bozmadan cevap veriyorum:"Teşekkür ederim kaptan ama 'nereye' diye soran arabaya binmiyorum. Hayırlı işler."Vites kolunu şöyle bir eliyle savurup söylenerek gidiyor.Sonraki Demirciköy tarafına gidiyormuş, değişim saatiymiş.Hemen onun arkasından gelen yani üçüncü taksici ise diğeriyle anlaşamadığımı gördüğünden hiç bana bakmadan yolun solundan solundan ilerliyor.Dördüncü ise muayeneye götürüyormuş aracı.Ben mütemadiyen gülümseyerek taksi beklemeye devam ediyorum.Bu arada trafik biraz açılıyor. Araçlar artık daha hızlı hareket etmeye başlıyor. "Niye acaba" diye merak edip sağa sola bakıyorum. Bankalar Caddesi'nin girişindeki bir avizeciye "mal indiren" bir kamyonet varmış az ileride meğerse ve bir şeridi tıkıyormuş. O hareket edince yol biraz açılıyor. Taksiler de birbiri ardına gelmeye başlıyor.El ettiğim bir başka taksi yaklaşıyor yanıma. Yine aynı ifade, yine aynı ses tonu, yine yolcu tarafındaki pencereden nereye sorusu. Yine Kanal D, yine "O zaman gel", yine "Teşekkür ederim ama..."var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6672798;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6672798;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardeniz-bayramoglusishanede-taksi-beklerken-6672798' });Bir sonrakine hiç el kaldırmıyorum ama o yine de yavaşlayarak yanıma yaklaşıyor, yolcu tarafındaki pencereden yine belli belirsiz "Ne tarafa" sorusunu duyuyorum.Yanıt vermiyorum ama gülümseyerek devam et işareti yapıyorum. Gidiyor. İfadesini göremedim ama, kızmış mıdır Neyse...Gülümsemeye devam ediyorum.Hemen arkasında bir başka taksi yanıma yaklaşıyor, yine eğilerek ama bu kez eliyle "Bir saniye bakar mısın" işareti yapıyor. Ben de gülüyorum, o da.Eğiliyorum pencereye doğru. "Abi" diyor, "vallahi nereye diye sormayacağım. Değişime gideceğim. Ben sana gideceğim yeri söyleyeyim, uyarsa gel".Gülüyorum.O da gülüyor."Kanal D" diyorum "Bağcılar.""Gel" diyor."Gelmem" diyorum.İkimiz de gülüyoruz. Gidiyor öyle güle güle.O gün -boş olmalarına rağmen hiç durmadan geçenleri saymazsam- tam 7 taksi şoförüyle benzer diyaloglar geçiyor aramızda.Ayrıca iki farklı taksi şoförünün de yolda bekleyenlerle benzer diyaloglara girdiğine şahit oluyorum uzaktan. Anlaşılan değişim saatinde gidilen