İki hastalık, iki tartışma

Türkiye'de bu hafta içinde çok ilginç tartışmalara şahit olduk yine. Gerçi işin bu kısmında şaşıracak bir şey yok. Türkiye her zaman tartışmanın bol olduğu bir ülke. Aynı zamanda bu tartışmaların neredeyse hiçbirinin sonuca ulaşamadığı bir yer burası. Ulaşılan sonucun da hiç kimseyi memnun etmediği bir yer aynı zamanda. Her çözümün yeni sorunlar doğurması da cabası. O yüzden tartışmaların kendisinden ya da tarafların haklılıkhaksızlığından değil yürütülüş biçiminden bahsedeceğim. Bu uyarıyı yazı boyunca da tekrarlayacağım. Çünkü örnek olarak aktaracağım konularda taraflar öylesine kutuplaşmış ki söylenecek her şey yanlış anlaşılabilir. Bir anda "bir şey fobik" ya da "bir şey perest" ve hatta "bir şey düşmanı" ve "cani" ilan edilebilirim ki buna hiç niyetim yok.Gelelim bugün bahsedeceğim iki tartışma başlığına: Tartışılan iki konudan biri, HIV pozitif olan birinin bunu partnerine açıklamak zorunda olup olmadığı konusuydu. Meselenin ayrıntılarına girmiyorum. Çünkü -tekrarda fayda vardır- dikkat çekmek istediğim konu bu tartışmada bir haklı ya da haksız taraf bulmak değil. Üstelik bulmaya çalışsam da bunu hakkaniyetli bir şekilde yapabileceğimden emin değilim. Çünkü bu konuyla alakalı yeterli bilgiye sahip olduğumu sanmıyorum.Şöyle anlatayım: HIV virüsünün sebep olduğu AIDS'in adını ilk kez dünyanın geri kalanıyla birlikte 1980'lerde yani çocukluğumda duydum. O dönem kamuoyunda bu konuyla alakalı söylenenleri bir bilseniz aklınız şaşar emin olun. Elbette 80'lerdeki AIDS'in "bir ceza" olduğu düşüncesinden bu yana çok yol kat ettik. AIDS artık "birlikte yaşanabilen" bir hastalık. Bu kadarını biliyorum. Ama mesela konu "HIV pozitif biri bunu partnerine açıklamalı mı açıklamamalı mı" tartışmasına geldiğinde bir karara varabilmek için kanıtlanmış bilimsel verilere ihtiyaç duyuyorum kendi adıma. Üstelik bu sadece başlangıç çünkü konunun insan hak ve hürriyetleri gibi doğuştan gelen haklarını ilgilendiren felsefi ve hukuki bir yanı da var. Hatta sosyal, psikolojik yüzleri de mevcut. Daha da önemlisi, "ahlaketik" açısından değerlendirilmesi gereken bir yönü de var. Bunların hepsini kendi adıma öğrenmeyi anlamayı beceremediğimde de bu konuda söz söyleme ehliyetine sahip insanlara başvuruyorum.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6852809;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6852809;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardeniz-bayramogluiki-hastalik-iki-tartisma-6852809' });Ben böyle yapıyorum ama bunu yapmayanlara ünlü Türk düşünürü Umut Sarıkaya'nın sözleriyle "Bu ne bilimsizliktir" sözüyle de yüklenmiyorum. Çünkü konunun tartışıldığı mecralarda yer alan insanlardan benim gibi yapmalarını beklemenin aşırı iyi niyetli bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Sosyal ağlar zaten kendi içlerindeki evrim süreci sonucu bu tartışmaların "yapılmaması" gereken bir yere dönüştü. Çünkü herhangi bir konu tartışılırken sosyal ağda yer alan insanlar "kendilerince" fikir beyan ediyorlar, artık ne kadar biliyorlarsaBu kadarla kalsa dert etmeyeceğim ama maalesef kalmıyor. Bu konunun tarafı olan kişiler -ki aralarında meseleyle ilgili çalışmalar yürüten kurumların temsilcisi gibi davrananlar da var- korkunç bir dille birbirlerine saldırıyorlar. Hakaretler, aşağılamalar ve küfürler havada uçuşuyor. Sonuç ne oluyor peki Üzerinde tartışılan konuyla ilgili ortak bir toplumsal çözüm bulmak imkânsız hale gelirken konunun "tarafları" radikalleşip "taraftar" haline geliyor. Taraftar haline geldikten sonra da ipin ucu iyice kaçıyor.Hadi diyelim "HIV pozitif beyan etmeli mi" tartışması çok uçuk, çok "entel" bir tartışma. O zaman gelin bir de Türkiye açısından gerçekten önemli bir mesele olan sokak hayvanları meselesinde