Atatürk dizisi

Hani çok fazla önem atfettiğim için değil, bunu en baştan belirteyim ama işin arka planında başka gelişmeler var; onları önemsiyorum. Türkiye'de de faaliyet gösteren ABD menşeli ünlü dizi ve film platformundan bahsediyorum. Daha doğrusu o platformda 29 Ekim 2023 tarihinde, yani Cumhuriyetin 100. Yıldönümünde yayınlanacak olan Atatürk dizisinden Dizinin nasıl bir dizi olacağına dair fikrim yok. O yüzden dizinin kendisi ile ilgili bir yorum yapmam abes olur. Sadece bu tür yapımların cesaretlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem ülkenin kurucusu Atatürk'ün daha iyi tanınması hem de yakın tarihimizin bu çok önemli döneminin biraz daha iyi anlaşılması için dizi ve filmler çok güçlü bir rol oynayabilir çünkü.Hani benim bu diziyle ilgili pek bir beklentim yok dedim ama ABD'deki Ermeni lobisi açısından durum pek öyle değil. Onlar bu diziyi meseleye etmeye başlamışlar şimdiden. Amerika Ermenistan Milli Komitesi (ANCA) isimli kuruluş birkaç gün önce bahsi geçen platformu protesto eden bir açıklama yaptı ve platformu bu diziyi yayından çekmeye çağırdı. Protesto açıklamasında 1915 olaylarına dair tarihi gerçeklere de uymayan ithamlar hatta hakaretler yer aldı. Bu açıklama şimdilik büyük bir etki yaratmamış olsa da diaspora dışından da bir takım insanların bu karalama kampanyasına destek vermeye başladığı görülebiliyor. Yani bu kampanyanın giderek büyümesini beklemek gerek.Daha doğrusu beklememek gerek.Göçler yüzyılıDaha evvel değinmiştik. Çağımızın temel belirleyicilerinden biri "göç" olgusu olacak. İnsan kalabalıkları kıtlık, kuraklık, açlık, siyasi baskı, katliam tehdidi, fakirlik, diktatörlük vb. nedenlerle doğudan batıya, güneyden kuzeye doğru akıyor, akmaya devam edecek. Hem sınırlarda biriken ve birikmeye devam edecek bu göçmen nüfusu hem de daha önceden sınırlar içine alınmış olan göçmen nüfusu farklı farklı sorular üretiyor, üretmeye devam edecek. Hatta bu problemler günden güne artarak çıkacak karşımıza. Fransa'da olduğu gibiFransa'da bir trafik polisinin 17 yaşındaki bir göçmeni dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle silahla vurarak öldürmesi sonrası çıkan olaylar önce Marsilya'ya ardından da Lyon'a sıçradı. Paris'in çeşitli bölgelerinde de benzer olayların yaşanmaya başladığı bilgisi var. Bu olaylara artık birçok yerde ayaklanma denilmeye başlandı. Hatta bu yaşananları iç savaş olarak nitelendirenler bile var. Ayaklananlar kimi yerlerde silahlanmaya başladı çünkü. Bunlar çok küçük gruplar olsa da ortaya koydukları görüntüler çok dikkat çekici. Aralarında neler yok ki: RPG ile vurulan bir polis merkezi, elleri arkadan bağlı yere yatırılmış ve sırtına bir göçmenin dizleriyle bastığı polisin memuru, keskin nişancı tüfeğiyle polislere ateş eden ya da caddede elindeki hafif makineliyle koşturan göçmenler Görenin "iç savaş" demesi boşuna değil yani.var taboolaDivId "";var