Türkiye'nin ortak kelimesi: İhmal

Her dönemi anlatan bir cümle olur ya...

Yeni Türkiye'ninki tek bir sözcük: İhmal.

Acılarımızın ortak adı bu.

Ne Çorlu tren faciasının acısı dindi, ne 6 Şubat depremlerinin.

Ne Kartalkaya yangınının ateşi söndü, ne Soma maden faciasının külü soğudu.

Bir liste gibi uzayıp gidiyor ama değişmeyen tek gerçek var:Hepsi önlenebilirdi.

Temmuz başından bu yana yine, yeni halkalar eklendi o zincire:

Kuzey Irak'ta mağarada metandan boğulan 12 asker...

Eskişehir'de orman yangınında alevlere teslim olan 10 kahraman...

Ve sonuncusu:İskenderun'da sıvı kaybından şehit olan iki asker...

"Sıvı kaybı"...

Çatışma değil, saldırı değil, mayın değil, doğal afet değil.

Ölüm nedeni: Sıvı kaybı.

29 yaşında iki gencecik evlat.

"Vatan sağ olsun" demek kolay.

Zor olan aynı acıyı bir daha yaşamamak için soru sormak.

Vatan sağ olsun, ama evlatlarımız neden sağ olmuyor

Neden binbir emekle büyüttüklerimiz, gözümüzden sakındıklarımız yok yere gidiyor

Kimi asıl sebep gıda zehirlenmesi diyor, kimi nefes alınamaz sıcaklıkta öldüresiye talim yaptırıldığını iddia ediyor... Tahkikat başlatıldı.

Sonucu göreceğiz.

Ama şu açık:Ortada bir ihmal var.

Ve eğer bu ihmal bu canları aldıysa, bunun adı şehadet değil,resmen cinayettir.

Sorumlular gerçekten hesap verecek mi

Cevabı hepimiz biliyoruz...

Her seferinde aynı cümleleri duymadık mı

"Kader" diyerek kapatılan dosyalar, "teknik eksiklik" denerek geçiştirilen hayatlar...

Bu ülkenin en büyük trajedisi sadece acıların yaşanması değil,acılardan hiçbir ders çıkarılmaması.

Ölmek en kolayı bu ülkede.

Yaşamak lüks, hayatta kalmak bir başarı hikayesi.

Şehitlerin anısına en büyük saygı,sormak, sorgulamaktır.

Çünkü bedeli ödenmeyen her ihmal, yeni bir ölümün davetiyesidir.

Bir sonraki "hashtag" (etiket) olmamak için...

Bir sonraki fotoğraf çerçevesi olmamak için...

Yarın bir başka evladın tabutuna sarılmamak için, bugün hesabını sormalıyız.

Dua bizden, çözüm sizden...

23 yıllık AK Parti iktidarında işimiz yine duaya kaldı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en yakın isimlerden biri, Başdanışmanı Oktay Saral, yangınların sönmesi için sosyal medya hesabından dua etti.

Etsin, hepimiz ediyoruz.

Zaten her felakette ilk işimiz bu; yüreğimiz elimizde, bir güzel habere muhtacız.

Ama bilinsin ki;bu ülkenin insanı devletten dua değil, çözüm bekliyor.
Dua etmek bizim işimiz.

Uçak almak, teşkilatı güçlendirmek, yangına bilimin ve teknolojinin gerektirdiği şekilde müdahale etmek sizin işiniz.

Herkes işini yapsa, bizim dualar zaten kabul olacak...