Bugün, mobbing, sokak hayvanları ve siber güvenlik konularına dair gündemin, hukuki yönüne ilişkin tespitlerimi sizlere aktarmak istiyorum.
İDARECİLERİN HAKLI İTİRAZI!
Geçen hafta "Mobbing'te yeni gündem..." başlıklı yazıma yıllarca üst düzey yöneticilik yapmış isimlerden itiraz geldi. İtirazlar da haklılık payı var zira "mobbingin bu denli gündeme gelmesi" birtakım memurların konuyu abartmalarına ya da işlerine geldiği gibi yorumlayarak yeni bir sorun yumağı oluşturmalarına sebep oluyor. İtiraz edenler şöyle diyor: "Gerçek mağdurlar yerine kendini mağdur sanan, her durumu mobbing kabul ederek, anlamsız iş yükü ve gerilime sebep olanlar bu konuya en büyük zararı veriyor". Bir hukukçu olarak, kati biçimde mobbinge karşı mücadeleden, hem de bunun duraksamadan yapılmasından yanayım ama itirazlara kulak vermekte de fayda var.
MOBBİNGİN KÖTÜYE KULLANIMI
Sanırım mobbingle mücadele kadar bunun "abartılı" kullanılmasının veya buna dayanılarak "idarecilerin huzurunu kaçırmanın da" bir çerçevesini çizmek gerekiyor. Zira aynı konuda defalarca talepte bulunan, üstünü devamlı şikayet eden, çalışma barışını kaçıranlar "mobbingle gerçekten mücadele" edilmesinin de önüne set çekiyorlar. Kimse mobbinge maruz kalmasın ama her durumunda mobbing olmayacağı bilinsin, bu manada abartılı başvurular olursa idarenin "taciz edilmesi" olarak değerlendirilsin bence...
SOKAK KÖPEKLERİ SORUNU
Bir başka güncel sorunumuz da sokak hayvanları meselesi. Halen mücadelede gecikildiği kanaatindeyim. Zira bir süre sonra mücadele edilemez bir popülasyon çıkacak karşımıza. Evvel emirde kısırlaştırma ve barınaklara alma tedbirinin uygulanması gerekiyor. Bu bağlamda birkaç noktaya dikkat çekmemiz gerekiyor.
BELEDİYELER YETKİLİ...
Mücadele konusunda başat yetki ve görev "belediyelere" ait. Durum, belediyelerin bu konuda "sınıfta kaldığını" gösteriyor. Meseleyi son değişiklikten itibaren yorumlamayalım. Bu konuda "topla-kısırlaştır-iyileştir-barınakta tut" yetkisi 2021'de net biçimde verildi. Bu konuda pek az belediye üzerine düşeni yaptı.
BAKANLARIN AÇIKLAMASI
Perşembe günü İçişleri Bakanı Yerlikaya, çarşamba günü de Adalet Bakanı Tunç bu konuda açıklama yaptı. Yerlikaya, inceleme ve rehberlikten bahsetti, belediyelere yapılacak teftişin mahiyetini nitelerken. Anladığım kadarıyla Bakanlık sürece müdahil olmadan önce "sağlam bir hukuki zemin" arıyor. Bunun için tüm belediyeleri son yasal değişikliği tatbik etmiş mi, edebilecek mi diye analiz edecek. Bunun sonucunda gereken tedbirlere başvurulacak.
BAŞKANLAR FAİL OLABİLİR!
Bakan Tunç ise bu tür durumlarda görevin gereklerine aykırı davrananların yaşanan yaralama ve ölümlerden de sorumlu tutulabileceğine değindi. Bu nokta bir tür "kişisel sorumluluk" demek ve Belediye Başkanları başta olmak üzere tüm kamu görevlilerini yakından ilgilendiriyor.

87