Bugün başlıktaki iki konuya değineceğim. Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararı çok konuşuldu. CHP tarafından Erdoğan yüce divana gitmeli diye bir tezvirat savruldu. Peki bu iki meselenin de aslı ne Ne derece doğru Ne kadarı gerçek...
AYM KARARI
Bu konuda üç durumu bilmek gerekiyor:
Birinci durum: AYM, 5.11.2024 tarihli (E.2024/81, K.2024/189) kararı ile bir kimsenin üyesi olmadığı halde örgüt adına suç işleme suçunu düzenleyen, "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca iki yıl altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" (TCK m.220/6) şeklindeki düzenlemeyi iptal etti.
İkinci durum: AYM aynı kararında TCK'ya 7499 sayılı kanunun 11.maddesi ile eklenen "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" bendini de iptal etti.
Üçüncü durum: AYM, yeni yasa yapılması için kararın altı ay sonra yürürlüğe girmesini kararlaştırdı. Karar, Resmi Gazetede 09.01.2025'da yayınlandı. Bu sürede yasal düzenlemeye gidilmedi. Böylece 09.07.2025 günü itibarıyla "üyesi olmadığı örgüt adına suç işlemek" şeklindeki suç, tarihe karıştı.
KARARIN İCRASI
Hal böyle olunca bu suçlardan ceza alan kimselerin cezaları düşmüş oldu. Zira kanuni tanımı olmayan bir eylem veya sonradan kalkan bir suç için ceza verilse bile suçun ortadan kalması ile beraber infaz ediliyorsa tahliye, dava görülüyorsa beraat, kanun yolları aşamasında ise bu yeni duruma göre karar verilmek zorunda. Yani bir yasayı iptal eden AYM kararı uygulanmış oldu. Bu durum dışındaki suçlar için geçerli bir durum yok, terör suçlarının tümü için uygulanmadı bu iptal kararı... Ortada örtülü af da yok...
ERDOĞAN, YÜCE DİVAN...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz Türkiye'nin 2014-2023 dönemleri arasında yaptığı petrol ticareti konusunda verilen tahkim kararını paylaştı. Buna göre Türkiye'nin Irak Merkezi Hükümeti'nin onayı olmadan, Türkiye-Irak ham petrol boru hattından Irak Bölgesel Kürt Yönetimiyle anlaşarak petrol taşıyıp Ceyhan'da Irak petrolü yüklemesi yaptığı için Türkiye'nin tazminat ödeyeceğini belirtti. Bu bilgiyi verenin neler "hissettiği" konusunda yorum size ait ama içeriğine biraz değinmek istiyorum meselenin.
KARARIN TÜMÜ TÜRKİYE LEHİNE...
Bilgi düzensizliğinin bir türü de bu. Durumun bir kısmına dair bilgiyi paylaşıp diğer bölümlerini görmezden gelmek. Anılan dosya 5 talep üzerine oturuyor. Irak'ın bir yönden talebi kabul edilirken diğer yönlerden Türkiye'nin talepleri haklı bulunuyor. Fakat paylaşılan sadece Türkiye aleyhine olan kısım!
TÜRKİYE'NİN TEZLERİ
Türkiye bu davada Irak ile 1973'te yapılan sözleşmenin şartlarının esaslı olarak değiştiğini belirtiyor. Buna hukukta Rebus Sic Stantibus deniyor. Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı Anlaşmalarını Türkiye; şartların esaslı değişimi gerekçesi ile Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi, (m.62) uyarınca askıya almış bulunduğunu zaten çok önceden ilan ediyor. Esaslı değişikliğin başında Irak Bölgesel Yönetiminin federatif durumu, petrol alanlarının merkezi hükümetin etkisinden uzak oluşu, yaşanan çatışmalar vb. durumlar var.