Cuma akşamı sahnedeydim. Kahramanmaraşlı olarak hemşerilerimin huzuruna çıktım ve onlara biraz sonra perdede ne seyredeceklerini kısaca anlattım. Ama ne heyecan ne heyecan, anlatamam. Demek ki, sahne korkusu (stage fright) yanında bir de sahne heyecanı" (stage excitement) varmış! Bu yaşıma kadar uçuş korkumu (fear of flying) yenmeye çalıştım, bundan sonra da diğer ikisin, halletmem gerekecek!
Kültür Bakanlığı ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin desteklediği belgeselimin galası, 8 Mart Cuma akşamı Kahramanmaraş Necip Fazıl Kültür Merkezi'nde yapıldı. Edebî kültür mirasımızın sinema yoluyla yeni nesillere aktarılması gayesiyle 40 yıl boyunca biriktirdiğim belgelere ve bilgilere dayanarak çektiğim Kurgu ve Gerçek (Maraşlı Şeyhoğlu) adlı belgeselim, tam da ait olduğu şehirde prömiyer yapmış oldu. Maraşlı Şeyhoğlu'nun akrabalarının da katıldığı ilk gösterime ilgi umulanın çok üzerindeydi.
Eşlerini de alarak belgeseli seyretmeye gelen sade vatandaşlar, resmi kurum temsilcileri, üniversite öğrencileri ve sınıflandıramadığım bir tür sinemasever gurup da belgeseli harika bir duygudaşlıkla izlediler.
Sinema seyircisi büyük bir bölümü "başkalarının hayatını" anlatan filmleri seyretmek zorundadır. Onları tanır, onların sorununu öğrenir ve onların yolculuğuna katılır. Tabii eğer bir duygudaşlık kurmuş ise! Fakat Kurgu ve Gerçek belgeselimde anlattığım kişi, onları hemşerisi ve pek çoğunun bir şekilde, uzaktan da olsa akrabasıydı. "İçimizden bir"nin hikâyesini izlemenin daha farklı, derin ve ciddi bir anlamı vardır.
Belgeseli seyreden bir Maraşlı, "Hayallerimizi yıkacaksınız sandım!" dedi. Nedenini sorduğumda "Kurgu ve Gerçek ismi bana, belgeselin 'Satılmış' hakkında tüm inandıklarımın tersini söyleyecek duygusu" verdi dedi. Çünkü pek çok Maraşlı, Han Duvarları şiirini bilir ve Maraşlı Şeyhoğlu hakkında mutlaka bir fikri vardır.
Sütunumda birkaç defa bahsettim ama gala vesilesiyle bir kere daha tekrar etmek istiyorum. Kurgu ve Gerçek (Maraşlı Şeyhoğlu) isimli belgeselimin ana kaynağı elbette Faruk Nafiz Çamlıbel'in destansı şiiri Han Duvarları'nda hikâyesi anlatılan Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış. Satılmış, yine aynı kurgu içinde, "Hana sağ indi ölü çıktı geçende" cümlesiyle ölüm haberi verilen bir kurmaca kahraman sanılmaktaydı. Ancak çok mutlu bir tesadüf eseri ben, Maraşlı Şeyhoğlu'nun Kahramanmaraş Mevlevihanesi kurucusu olup, atanmış ilk ve son şeyhi Mehmed Selim Dede'nin üvey oğlu olduğunu öğrenmiştim!
40 yıl boyunca belge ve bilgi toplamaya çalışarak bunları belgesel formatında bir araya getirdim. Sonuçta bu galada yaşadıklarım bana şunu öğretti: Türk edebiyatında kurmaca karakterlerin pek çoğu, Türk insanının gerçek hayatından yola çıkarak yazılmış olabilir: Bu insanları gerçeklerlini, sözlü tarihe ve belgeler dayanarak sinemanın harika imkânlarıyla yeniden hayata geçirmek ciddi bir iştir!