Tehlikenin farkında mısınız

Savunma sanayiinde altın çağımızı yaşıyoruz.

Dışarıya bağımlılığımızı gitgide azaltıyoruz.

Birbirinden önemli onlarca projeyi birbiri ardına envantere alıyoruz.

Dışarıdan almadığımız gibi bir de dışarıya mal satıyoruz.

Bu konuda o kadar çarpıcı örnekler var ki...

İşte biri...

Geçti O Günler...

Yakın zamana kadar Amerika'dan askeri malzeme alan ülkeler sıralamasında 7'nci sıradaydık.

Allah'a şükür bugün geldiğimiz durum ve ürettiklerimiz sayesinde 27'nci sıraya gerilemiş durumdayız.

Hiç şüpheniz olmasın yakın zamanda çok daha gerilere düşeceğiz.

Gurur ve Birlik Zamanı...

Bu durum damarlarında Türk kanı olan herkese büyük güç ve gurur veriyor.

Bana mutluluk veren bu hadise, başkalarına da elbette büyük ıstırap ve keder veriyor.

Düşünsenize en yağlı müşterinizi elinizden kaçırıyorsunuz, üstelik o müşteriniz alımları kestiği gibi bir de senin mal sattığın pazarları da ele geçirmeye başlıyor.

Daha da Kötüsü...

Bundan daha da kötüsü ne olabilir ki diyeceksiniz ama var.

Geçtiğimiz günlerde Savunma Sanayi Başkanımız Sayın Haluk Görgün'ün misafiri olmuştuk.

Kendisi projeler hakkında çok önemli bilgiler paylaştı.

Bu batı cephesi için tam bir yıkım.

O toplantıda yine savunma Sanayi Başkan yardımcımız sayın Hakan Karataş ile sohbet etme imkânı buldum.

Kendisi benim çok sevindiğim ve çok da önemsediğim bir bilgiyi paylaştı.

Hakan Karataş; daha önce engellendikleri ve iş imkânı bulamadıkları için yurt dışına gitmek zorunda kalan pırıl pırıl beyinleri tekrar kazanmak için önemli çalışmalar yürütüyor.

İşte bu kapsamda İngiltere, Almanya, Hollanda üzerinde yürüttüğü çalışmalar sonucu 2025 yılında bir önceki yıla göre tam üç katı geri dönüş talebi aldıklarını söyledi.

Ülkem adına hem Savunma Sanayi Başkanımız Sayın Haluk Görgün'e hem de başkan yardımcısı Hakan Karataş'a minnetlerimi iletiyorum.

Peki Tehditler...

Şimdi buraya kadar hep işin iyi taraflarını konuştuk.

Ancak her şey böyle tozpembe değil.

Bu geldiğiniz durumu koruduğunuz takdirde, bu durumun üzerine eklediğiniz sürece denklemde güç olarak varsınız.

Ancak eğer siz gider ve dokunacak birileri sisteme girer ve dokunursa bütün kazanımlarınızı, yılların emeklerini tatlı tatlı hiç anlamadan altımızdan alır.

Atatürk öldükten sonra tam da yaşadıklarımız bu.

Birileri geldi dokundu ve uçak yapan ülke tabanca üretemez hale geldi.

Peki şu an benzer bir tehdit var mı

Hiç şüpheniz olmasın.

Birileri Pusuda...

Evet birileri pusuya yatmış uygun anı bekliyor.

Fırsatı bulduğu anda da çakar benden söylemesi.

Zaten yavaş yavaş kafa göstermeye de başladılar.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın dedikleri ortada...

Ne diyordu Fox TV'de katıldığı programda muhterem(!)...

"Hükümet tarafından İHA ve SİHA'lar kutsal hale getirildi. Dokunanı yakarız deniyor. Kusura bakmasınlar ama biz dokunacağız".

Muhterem Bolluğu...

Muhalefette muhteremler bitmez...

Bir başka muhterem(!) CHP'li vekil(!) Sezgin Tanrıkulu...

Nereye kulluk ettiği konusunda çok ciddi şüphelerimin olduğu Tanrıkulu Amerika'nın, Yunan'ın, PKK terör örgütünün ağzına almaya cesaret edemediği alçakça bir iftirayı sosyal medya hesabı üzerinden dillendirdi.

Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle diyordu ne idiği belirsiz.

"Devlet silahlı insansız hava araçlarıyla sivil vatandaşları vuruyor. "

Bu tür iftiralar dokunmanın bir başka yol ve yöntemiydi.