Kim kazanır

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog geçtiğimiz gün akşamın kör vakti gündemi değiştirecek bir çıkış yaptı;

"İsrail, rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için ikinci bir insani duraklamaya ve ek insani yardıma hazır."

Bu cümleler duyan herkese "Yav düğün değil bayram değil, bu cani İsrail niye durduk yere ateşkes istiyor, ne oldu da birden insan kesildiler." dedirtti.

Şüpheler haklıydı, bir anda ortaya atılan bu sözlerin elbette bir anlamı olmalıydı.

Ancak merak edilen husus sadece bu değildi.

Esas merak edilen Herzog acaba ateşkesten yana tavır alırken Netanyahu ile koordine etmiş miydi yoksa Netanyahu'ya rağmen onunla muhalefet etmeyi göze alarak mı bu sözleri sarf etmişti.

O an için bu konu bilinmiyordu ama bilinen bir gerçek vardı ki, o da suyun üstünde sadece iki dudağı kalan İsrail'in acilen nefes alacağı bir molaya ihtiyacı olduğu.

Bu molanın saha karşılığı ateşkesten başkası değildi.

Neden Ateşkes...

İsrail 07 Ekim'den bu yana HAMAS'tan sürekli dayak yiye yiye dayak arsızı olmayı başardı.

Bu durum Netanyahu'yu ve ordu diye yanında gezdirdiği çapulcu sürüsünü rahatsız etmiyor olabilir.

Ancak İsrail halkı aynı fikirde değil.

Ceset görmekten bıktık diyen İsrailliler, "Artık yeter ya kazanın ya da bu işi bırakın" diyerek isyan etmeye başladılar.

Peki İsraillerin beklediği gibi İsrail ordusunun kazanma ihtimali var mıydı

Soruda kullandığım kelimeleri hadi köşe yazısıdır diye diplomatik lisanda kullanmaya çalıştım ama cidden kanıma dokunuyor. Bu nedenle ben yine soruyu bildiğim usulle soracağım.

Peki Yahudilerin beklediği gibi İsrailli teröristlerin bu savaşı kazanma şansı var mı

Hadi gelin bu sorunun cevabını birlikte bulalım...

Kim Kazanır...

Şimdi akıl işletelim ve neyi neyle kıyaslayacağımızı ortaya koyalım.

Terazinin bir kefesinde gözü dönmüş cani bir terör örgütü diğer kefesinde ise şerefiyle, onuruyla vatanı için mücadele eden bir silahlı güç, bir ordu var.

Bu iki yapıyı kıyaslamak büyük haksızlık ama bu soruya cevap verebilmek için maalesef bu kıyası yapmak zorundayız.