Savarona...
Atatürk'ün yatı olarak bilinir.
Gemi 1930'lu yıllarda Emily Roebling Cadwalader adında zengin bir Amerikalı kadın için tasarlanmıştır.
En çokta ismi merak konusu olmuştur.
Ne demek Savarona
"Sava" mitolojide efsanevi Afrika kuğusu olarak anılır, "Rona" ise Bayan Cadwalader'in kızlık soyadıdır.
İşte bu iki ismin birleşmesinden "Savarona" adı ortaya çıkmıştır.
BİLİNMEYENLER...
Gemi Alman inşaat ve mühendislik şirket Blohm & Voss tarafından Hamburg'da inşa edilmiştir.
Sipariş üzerine 1930'da başlayan imalat bir yıl sürmüş ve tekne 1931 yılında törenle kızaktan indirilmiştir.
Gövde uzunluğuyla (124.3 m.) dünyanın en büyük yatı olarak tarihe geçen Savarona toplam dört milyon dolara mal edilmiştir.
Tekneyi satın alan Amerikalı Bayan bir süre dünyayı dolaşır.
SATIŞ DÖNEMİ...
Bayan Cadwalader ağır vergiler nedeniyle Savarona'yı ülkesine götüremez ve bu nedenle tekneyi Almanya'da bir limana bağlamaya karar verir.
Bu bağlama beş yıl sürer.
Sonunda tekneyi satmaya karar verir ve 1937 yılında tekne satışa çıkar.
Uzun bir süre alıcı bekleyen yat Türk hükûmeti tarafından 1.2 milyon dolara satın alınır.
Yat, Türkiye'den İngiltere'ye giden bir heyet tarafından düzenlenen bir törenle teslim alınır ve Türkiye'ye getirilir.
Törende Türk bayrağını Londra Büyükelçisi Ali Fethi Okyar çeker.
Geldikten sonra da hastalığı her geçen gün daha da kötüye giden Atatürk'e hediye edilir.
YAT NİÇİN ALINMIŞTIR...
Atatürk'ün hastalığı hızla ilerliyordu.
Artık doktorlar bile Ata'nın son günlerini yaşadığını konuşmaya başlamıştı.
Bazı doktorlar Atatürk'ün hayatının ancak deniz havası almakla kurtulacağını öngörüyordu.
Savarona yatı işte böyle bir ortamda Meclis kararıyla alındı.
ATATÜRK'ÜN SAVARONA GÜNLERİ...
Atatürk'ün yatta geçireceği günler sayılıdır.
Savarona İstanbul'a vardığında Atatürk yatı görmeye gelir ve çok beğenir.
Bundan böyle çalışmalarını yatta yürütmeye karar verir ve tam 54 gün hiç karaya çıkmadan Savarona'da kalır.
Bu süre içinde Atatürk yatta Bakanlar Kurulu toplantılarını yapar, Romanya Kralı Carol da dahil olmak üzere önemli konukları ağırlar.
KISA SÜREN MUTLULUK...
Ata'nın mutlu günleri kısa sürer.
Hastalık her geçen gün daha da kötüye gittiği için fazla dayanamaz ve ana konusu Hatay sorunu olan son Bakanlar Kurulu toplantısını yaptıktan sonra bir motorla Dolmabahçe sarayına götürülür.
Sağlık durumu ağırlaşan Ata yatla ilgili son sözlerini söyler;
"Bir çocuk oyuncağını bekler gibi bu yatı beklemiştim. Mezarım mı olacak bu tekne benim"
Dolmabahçe Sarayı'na nakledildikten kısa bir süre sonra Atatürk hayatını kaybeder.
Atatürk'ün cenazesini İstanbul'dan İzmit'e taşıyan filoda da Savarona'da yer alır. Cenazeyi taşıyan Yavuz zırhlısının ardında farklı ülkelerden gelen savaş gemileriyle birlikte o da Atatürk'ü uğurlar.