15 Temmuz'un İngilizcesi 5 Kasım

Gerçekten yordu.

Dünya günlerdir bir dünya başlığı tartıştı.

Kim seçilecek

Nasıl seçilecek

Hile olacak mı

Olursa olay çıkar mı

Çıkarsa iş büyür mü

Büyürse sonu iç savaşa gider mi

Hadi gitti Amerika bölünür mü

Senaryolar...

Senaryolar...

Senaryolar...

Ve Mutlu Son...

Nihayet Amerika başkanını seçti ve hikâyeler sonlandı.

Yukarıda sıralananların hiçbiri gerçekleşmedi.

Bu senaryoları yazan senaristler ile seçim sonuçları hakkında tahminde bulunan anketçilerin tamamı sınıfta kaldı.

Zira burun buruna bitecek dedikleri yarışı Trump Amerikan tarihine geçen bir farkla açık ara kazanmıştı.

Bu derece farkı kimse tahmin edemedi.

Gerçekten de ortaya çıkan sonuç çok büyük sürprizdi.

Böylesi bir tabloyu kimse beklemiyordu.

Peki Fırtına Dindi mi

Diner mi hiç.

Sıralı tartışmalar bitti ama bu kez de Trump'ın gelişi iyi mi olacak kötü mü tartışması başladı.

Bu tartışmada bir grup "Ne fark eder ha Kamala gelmiş ha Trump, Amerika'da politika değişmez." diyor.

Bir grup "Olur mu kardeşim Amerika da küresel çete ile ulusalcılar arasında kıyasıya bir savaş var. Bu savaşta ulusalcılar çok büyük bir hamle yaptı. Dolayısıyla artık her şey çok farklı olacak" diyor.

Bir grup ise "Trump seçimi kazansa da müesses nizamı değiştirmeye gücü yetmez." diyor.

Hangisi Daha Olası...

Her görüşe saygı duyarım, her birinin mutlaka bir değeri vardır.

Ancak burada benim şahsi fikrimi soracak olursanız ben de artık her şeyin çok farklı olacağını düşünenlerdenim.

Dünyada yaşadığı kritik süreci, Trump denilen kişiyi yıllardır yakından takip ediyorum.