Tuzun koktuğuna dertlenmeyenler!

Lafı gevelemeyeceğim. Futbol Federasyonu'nun "Danışma Kurulu" diye adlandırdığı yapı; "Çöküşün, kaçışın, yetki devrinin ve birkaç kulübe teslimiyetin" göstergesidir.
Neden mi TFF ve MHK, bundan sonra yaşanacak olası hakem facialarının sorumluluğundan sıyrılmak için topu santraya bırakıp tribüne çıktı. Olup biteni seyredecekler.
Geldikleri günden beri kulüplerin hemen her isteğine koşulsuz "evet" deme alışkanlığı geliştirdiler.
"Hakeme güvenmeyebilirsiniz ama bize inanın, hepsini yola sokarız" mesajı vermekten kaçınmadılar.
Türkiye'de federasyonun ayakta kalmasının iki yolu vardır. A Milli Takım ve hakemlerin performansı.
Milliler şimdilik iyi gidiyor. Hakemlerin lastiği her an patlayabilir. Çünkü sahipsiz, korumasız, yetersizler. Öz güvenleri yok olmak üzere.
Arkalarında durması gereken dernek başkanı ise, TFF Genel Kurulu'nda kürsüye çıkıp federasyona ve MHK'ye yağcılık yapıyor. Gereksiz makam işgali.
O sözleri silemezsiniz!

Gelelim Danışma Kurulu'na. Böyle bir oluşumun yasada ve statüde karşılığı yok. Talimat değişikliği ile de geçiştirilemez.
Lakin, zihin temizliğine yeltenenlerin yabancı hayranlığı var. Bundesliga'da yıllarca üst düzey görev yapmış eski hakemler Felix Brych ile Deniz Aytekin, Riva'ya davet edilmiş ve makamda demli çaylarını içmişler. Afiyet olsun. Bir de "cep harçlıklarının" kim tarafından karşılanacağını açıklarsanız, taşlar yerine oturur.
Unutmuyorum, yeri geldikçe hatırlatacağım. Dolayısıyla bu ifadeleri hiçbir yerden silemezler.
O sözleri sarf ettiği için pişman mıdır bilmiyorum ama, ne demişti TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu
"Kendi evlatlarımıza güvenmeyip yabancı hakem getirdiler ülkeye. Yaptıkları Türk milletine hakaretti. Yapanları kınıyorum."
Kınadınız da ne oldu Kulüplerin öfkesinden kurtulmak için önce yabancı VAR'a sarıldınız, sonra 55 yıllık geriye gidip derbi maçına ithal hakem getirdiniz.
Türk hakemliğinin geleceği iki Portekizli, bir İrlandalı eğitimci ve şimdi de Danışma Kurulu üyeliğine seçildiği konuşulan iki Alman'a emanet olacak.
Atalarımız "Büyük lokma ye, büyük konuşma" demiş.
O vakit soruyorum; hakem atamalarını da "yapay zeka" yapacaksa, MHK'nin ne işi var Riva'da