Trabzonspor, Toure'ye dua etsin!

İlk yarının değil, sezonun en ilginç derbisi olmaya aday bir maç izledik. Trabzonspor'un fırtına gibi başladığı 15 dakikalık bölümde Beşiktaş o kadar çaresizdi ki, golü yese teslim olacaktı sanki.

Skordan bağımsız söylüyorum; Trabzonspor'un kimyası Onuachu gibi bir golcü, Pina gibi sağ kanadın istikrar abidesi iki futbolcunun yokluğunda kolay bozuluyorsa, orada sorun var demektir.

Beşiktaş ilk hızlı hücumda önce Abraham, ikincisinde Cerny ile rakip savunmayı daha doğrusu Serdar'ı uykuda yakaladı. Goller Trabzonspor'un dersini iyi çalışmadığını gösterdi. Son haftaların yıldızı Muçi'nin ağları bulan şutu arkadaşlarını motive edememiş ki, Cerny yine kariyerinin en kolay sayılarından birini yaptı.

İlk 5 dakikada Emirhan ve Orkun'un gördüğü sarı kartlar oyundaki dengeleri değiştirecek tehlikenin sinyalini vermişti adeta.

Beşiktaş'ın iki golüne asist yapan El Bilal Toure'nin 38. dakikada Ozan'a yaptığı faul, VAR uyarısıyla kırmızıya dönünce, maçın hikayesi de değişti.

Yıllardır Trabzonspor'u izliyorum. İkinci yarıda bulduğu pozisyonlar sanırım 5 maçı doldurmaz. Beşiktaş on kişiyle kapanıp direnirken, kaleci Ersin hayatının kurtarışlarıyla takımını ayakta tutmaya çalıştı. Baskıya Beşiktaş değil, Real Madrid dayanamazdı. Ve bu tablodan gol çıkmaması futbolun doğasına aykırı idi. Nitekim gecenin en iyilerinden Zubkov'un şans golü ve 84. dakikadaki eşitlik sayısı Trabzonspor'u ipten aldı.