Prangayı Terim değil, kendileri taktı!

Müfit Erkasap, Hasan Şaş, Ümit Davala, Selçuk İnan, Necati Ateş ve diğerleri... Saydıklarım; bugün ve yakın geçmişte Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim'in yardımcılığını yapmış isimler. Sarı-kırmızılı camiada iz bırakmış, tarihi başarıları tatmış, sonra da çok inandıkları Terim'e yol arkadaşlığı etmişler. Ortak özellikleri, vizyonlarının Galatasaray ile sınırlı kalması ve daha fazlasını isteme niyetlerinin olmaması. Konu hafta içinde bir kez daha gündeme geldi. Ergün Penbe'nin katıldığı bir televizyonda söyledikleri beni hiç şaşırtmadı. Adı Terim'in yardımcılığı için geçen eski milli futbolcu, teklifi neden geri çevirdiğini açıklarken şu ifadeleri kullandı; "Fatih Hoca ile yıllarca çalıştım, ondan alabileceğim her şeyi aldım. Daha ne alabilirim ki Terim hangi teknik direktörü yetiştirdi Var mı Yok." Orada dur Ergün kardeşim. Galatasaray büyük bir camiadır. Sevdiklerini bağrına basar, sahip çıkar. Terim'in misyonu takımı başarıya taşımaktır. Bu sezon olduğu gibi genç bir jenerasyon yakalamak ve onları Türk futboluna kazandırmaktır. Siz ne yaptınız Hocanın görev tanımı arasında "teknik direktör yetiştirmek gibi" bir sorumluluk olduğunu sanmıyorum. Evet; onunla çalışmak, sevinç ve hüzüne ortak olmak şanstır. Peki, geriye dönüp kendi hesaplaşmanı yaptın mı sevgili Ergün Futbolculuğunda basamakları teker teker çıktın. Belki anımsamazsın. 90'lı yıllarda Gençlerbirliği'nde yıldızın parladığı vakit, benim de aralarında bulunduğum Ankara medyası "yolun açık olsun" demişti sana. Şimdi çıkmış, "Terim'den daha ne alabilirim ki" diyorsun. Haklısın, Terim sana daha ne verebilir ki Senin çoktan rüştünü kanıtlamış bir futbol insanı olarak Süper Lig'de cirit atman gerekiyordu. Bak önüne. Emre Belözoğlu, İlhan Palut, Nuri Şahin, Volkan Demirel, Ömer Erdoğan ve Erol Bulut'a. Tozunu atıyorlar ligin. Neyin eksik onlardan Sadece sana değil, yıllarca Terim'in kulübesinde yer almış diğer yardımcı antrenörlere de sesleniyorum. Bir tık ötesine sıçrayabilmek için (arada tv yorumculuğu hariç) ne yaptınız Belki de deneyimli hocanın gölgesine sığınmak işinize geldi! Prangayı ayağınıza vurmuşsunuz. Hiç şikayet etmeyeceksiniz. İnsan kaderini kendi belirler. Çalışacak, hedef koyacak, isteyecek ve koşulları zorlayacaksınız. Yoksa ömür boyu "Terim'in yardımcısı" olarak anılırsınız.Hakemlikte gelinen son nokta!var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6672320;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6672320;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.trskorercemal-ersenprangayi-terim-degil-kendileri-takti-6672320' });Türk hakemliğinde geldiğimiz noktanın özeti şu; "Bir günde hakem bitiriyor, üç günde hakem yetiştiriyoruz." Cümlenin ilk bölümü kulüplerle ilgili. Ne isterlerse oluyor artık. Hele federasyon içinde sağlam destekçileri, siyaseten güçlü "abileri"