Yeni sezona başlarken Trabzonspor'un avantajlı bir fikstüre sahip olduğunu düşünüyordum. Açılış maçları önemlidir, kendi seyircin önünde oynamak, artıdır.
Bordo-mavili ekip için 4 haftalık periyotta, yani Fenerbahçe müsabakasına kadar en az kayıpla ilerlemek, ciddi bir moral motivasyon olacaktı.
Trabzonspor ilk sınavını, yıllar sonra süper lige dönen Kocaelispor karşısında verirken, fiziksel eksiklerine, takım olma yolundaki yetersizliklerine ve yeni transferlerin hissedilir uyumsuzluğuna rağmen zor da olsa kazasız atlattı.
Görünen o ki Fatih Tekke'nin hücum planı Onuachu üzerine kurulu. O vakit ne yapmanız gerek. Hava hakimiyeti yüksek olan Nijeryalı forveti kanat ortalarıyla besleyecek, golü bekleyeceksiniz. İlk yarıda bu düşünce gerçekleşmedi.
İki gerekçesi vardı. Fatih Tekke'nin yeni transfer Olaigbe'yi sol çizgide görevlendirirken, çalım ustası Nwakaeme'yi forvet arkasına çekmesiydi. Hocanın istediği verimi alamadığını görerek 63. dakikada Olaigbe'yi kulübeye çağırması garip geldi bana. Diğeri ise Zubkov ile hemen arkasındaki Wagner Pina'nın birlikte oynama alışkanlığının henüz gelişmemesi. İkisi de yetenekli ayaklar ancak zaman içinde sorun giderilecektir.
Trabzonspor adına işlerin yolunda gitmediği bölümde en tehlikeli atak Kocaelispor'dan geldi. Jo'nın pasıyla buluşan Petkoviç'in vuruşunda kaleci Uğurcan geçen sezon bıraktığı yerden "devam ediyorum" dedi, gol izni vermedi.