'Hakem' olmak ister misiniz

Türkiye'de futbol hakemliği neden yapılır Her hafta sosyal medyada aile boyu küfür işitmek için mi Yoksa, televizyonlardaki spor programlarında linç edilmek için mi Belki de gazete sayfalarında boy boy fotoğraflarının yayınlanması ve kurtlar sofrasına yem olmak hoşlarına gidiyordur. Bunları arzulayan varsa, ya acı çekmekten haz duyan veya takıntılı bir kişiliğe sahiptir. Şükürler olsun; Futbol Federasyonumuz artık her sezon başı hakemleri "psikoteknik" testlerden geçiriyor. Öyle bir derdimiz yok! Peki neden hakem olmak, yükselmek, yükselirken birbirini ezmek ve nihayetinde FİFA kokartı takmak adına her yolu deniyor bu insanlar Bundan 25 yıl önce olsa; hırs, ego, manevi tatmin, çıkar ilişkileri ve kariyer derdim. Bugünün gerekçesi sadece maddiyat. Evet; futbolun tüm paydaşları arasında en az kazanan, en çok ezilen ve sırat köprüsünde cirit atan tüm hakemlerin yaptıkları işi meslek olarak görmesi ve belli bir yaşa kadar küpünü doldurma gayreti var. Ciddi kazançlar da elde ediyorlar. Mutlular mı Hayır, değiller. Bu kadar baskı, stres ve göz önünde olmak parayla telafi edilmeyecek hasar bırakıyor her birinde. Kimse cesaret edemez! Tam da burada sorulması gereken soru; (yoldan sapan, güç-para ikilemine teslim olanlar hariç ki; bir elin parmağını geçmezler) bu koşullarda aklı başında hangi hakem bilerek, isteyerek, talimat alarak bir maçın skoruna etkilemeye cesaret edebilir Bakın; hakem yetersiz kalabilir, kendini geliştiremeyebilir, dış etkileri ve baskıyı kaldıracak psikolojisi olmayabilir. Daha ileri gideyim, bu eksiklerini örtmek için sırtını siyasilere dayayıp güç almaya çalışanlar çıkabilir. Lakin her şeyin göz önünde olduğu, teknolojinin asla es geçmeyeceği hataları yapamazlar. "Altın tepside sunulan" fırsatlardan vazgeçemezler. Süper Lig ve VAR hakemleri özelinde söylüyorum; hepsinin en az 3-5 yıllık yatırımı ve planı hakemlikten kazanacakları üzerinedir. Ayağına kurşun sıkmayı düşünen varsa, kusura bakmayın açık söylüyorum; ahmaktır! Danışmana değil, işi bilene! TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin "hakem" konusundaki hassasiyeti malum. Ama bu tavır, "parayı veriyoruz, en iyisini istiyoruz" mantığı ile olmaz. Hele "asar-keser-bitiririz" tehditi ile hiç olmaz. Kurumsallığı savunan federasyon başkanı "çok bilmiş danışmanlarına" değil, konunun uzmanlarına güvenmeli. Mesela ben spor gazetecisiyim, magazinden anlamam, fal da bakamam. Velhasıl; Türk hakemliği çok kritik bir eşikten geçiyor. Bu da Büyükekşi'ye denk geldi. MHK'nin çok ciddi ve uzun vadeli projeleri var. Umutluyum, yeter ki su yolunu bulsun, bilimselliği ve hakemliği önceleyenlere engel çıkarılmasın. Son sözüm hakem kardeşlerime ve naçizane yöneticilerine; bu dünyada kimsenin yaptığı yanına kâr kalmıyor! İyiler ise, her daim "iyi" kalıyor.Çakır'ın içi "cız" ediyordurvar taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6873737;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-"