Bir yemin ettim ki, dönemem!

Ferhat Gündoğdu başkanlığındaki Merkez Hakem Kurulu her konuda acayip becerikli. Yap-bozu çok seviyor. Klasman belirlerken, talimat düzenlerken, FIFA listesi hazırlarken, eğitim verirken öyle rahat ve umursamazlar ki. Nasıl olsa hesap soran yok.

Gündoğdu'nun görev süresi içinde FIFA listesinde 4 isim değişti. Geçen yıl Mehmet Türkmen ve Oğuzhan Çakır, 2026 ise henüz resmen açıklamasa da Ozan Ergün ve Cihan Aydın olacak. Bir zamanlar listeye girebilmek için deve dişi gibi isimler yarışırdı, şimdi elde fenerle hakem arıyor futbolu yönetenler.

40 yılı aşkın camiayı takip ediyorum, o kokartın bu kadar kolay elde edildiğini görmedim. Bu denli çabuk el değiştirdiğini de hâkeza.

FIFA ve UEFA nezdindeki prestijimizi anlayın. Adamlar MHK'yi de Türk hakemini de ciddiye almıyor artık. Bahis skandalından sonra daha da kuşkuyla bakıyorlar.

Elit kategorideki tek hakemimiz Halil Umut Meler'e verilen maçlara bakın yeter. Neden Dünya kupasında olmadığını sorgulayın, adres kime çıkacak acaba FIFA kokartlı diğer hakemlerimiz nerede..

Müthiş başarı!

Gelelim MHK'nin başarılı olduğu bir başka konuya. Son 1.5 yılda Merkez Hakem Kurulu talimatı tam 4 kez düzeltildi. Yanlış anlaşılmasın, kendi yaptıkları talimatları değiştirdiler. Ekledikleri 8 geçici madde ile günü kurtarmaya çalıştılar.

Neden Beceriksizliklerinin üzerine örtmek için elbette. İtaat etmek zorunda oldukları talimatı deldiler. 9 kişiden oluşması gereken MHK, Ahmet Şahin ve Yunus Yıldırım'ın "zorunlu" istifalarından sonra 7 isimle yola devam etti. Keyfiyete bakar mısınız

Geçen sezon kulüpler yabancı VAR istedi Gündoğdu'nun gıkı çıkmadı. 55 yıl sonra Türkiye'de bir derbiyi yabancı hakem yönetti. MHK başkanı bu dayatmaya karşı durmak bir yana, hiç sıkılmadan Slavko Vinciç'in performansını eğitimlerde örnek gösterdi.

Her hafta sahada hakem, Riva'da VAR tartışması yapılması bir MHK başkanının dert edeceği şeyler olmaktan çıktı.

Müthiş bir güven erozyonu, tartışmalı hakem atamaları, iletişimsizlik ve ön önemlisi "yaptım oldu" mantıksızlığı.

Yadırgamıyorum. Bunca olumsuzluğun liyakât, ehliyet ve adaletin olmadığı yerde yaşanması çok normal.

Metni hatırladınız mı

Bazıları unutmuş olabilir. Ara sıra ettikleri yemini hatırlatmak gerekecek anlaşılan... "Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı - üyeliği görevimi bağımsızlık, tarafsızlık, doğruluk ve hakka saygı duygusu içinde; her türlü etki ve kaygıdan uzak olarak temel hak ve hürriyetleri göz önünde bulundurarak; hukukun temel ilkelerine uygun şekilde; kanun önünde eşitlik ilkesine ve dürüstlük kuralına bağlı kalarak, sadece vicdanımın emrine uyarak yerine getireceğime namusum, şerefim ve kutsal saydığım tüm inanç ve değerlerim üzerine and içerim."