PKK belediyeye girecek, devlet izleyecek öyle mi

Dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı belediyelere operasyon yaptı. Kent Uzlaşısı adı altında PKK ile iltisaklı kişilerin belediyelere nasıl doldurulduğu ortaya çıktı. Özellikle İstanbul Başsavcılığının yaptığı açıklama önemli. Bakın orada çok kritik açıklamalar var.

DEM Parti tarafından, yerel seçim stratejisi olarak belirlenen ve Aralık 2023 tarihinde yayımlanan tutum belgesinde; "Kent Uzlaşısı" adı altında çerçevesi çizilen strateji kapsamında, Türkiye'nin batı illerinde farklı kesimlerle diyalogittifak zemini arayışına girildiği, bu çerçevede "Kent Uzlaşısı" formülü kapsamında gerçekleştirilen görüşmelermüzakereler ile anlaşma sağlanan ililçelerde aday göstermeme, kendi adayını farklı partiler bünyesinde aday gösterme, belediye meclislerinde kontenjan elde etme vb. cihetine gidildiği söyleniyor.

Konuya ilişkin PKK'nın açık kaynaklarda ne dediğine bakalım. Zaten bunlar gerçeği ortaya koyuyor.

KCK Eş Başkanı Bese Hozat kod adlı Hülya Oran örgüt paralelinde yayın yapan Medya Haber Televizyonunda 5 Kasım 2024'de yaptığı konuşmada şöyle demiş: "Kürtlerle Türklerin birliği, ortak mücadelesi, ittifakının isminin Kent Uzlaşısı'dır. Kent Uzlaşısı Türklerle Kürtlerin ortak birlik duruşuuzlaşmasıdır." PKK Yürütme Konseyi Üyesi Cuma kod adlı Cemil Bayık tarafından kaleme alınan ve örgüt paralelinde yayın yapan Serxwebun dergisinde 31 Mart 2024 seçimleri öncesinde yer verilen yazısında şöyle yazmış: "Kent uzlaşısı olarak ifade edilen stratejinin yerinde bir karar olduğu, bu yöntemle Kürt halkının sözde Kürdistan'da ve yoğun olarak bulunduğu Türkiye şehirlerinde kendi adaylarını çıkarıp başarılı kılarken, diğer Türkiye kentlerinde demokrat, özgürlükçü, Kürt sorununa demokratik yaklaşan, Kürt halkını dost gören ve Kürt halkının davasını haklı bulup dayanışma tutumu olan adayların kazanmasını sağlayarak siyasi ağırlığını daha da arttırabilir."

PKK Yürütme Konseyi üyesi Hüseyin Avareş kod adlı Mustafa Karasu, 4 Nisan 2024'te örgüte müzahir ANF Haber Ajansında yayınlanan röportajında şöyle demiş: "DEM Parti'nin bu seçimde Türkiye'de genel bir ittifak ve uzlaşı içinde olmadığı, ancak Türkiye'nin çok stratejik alanlarında 'Kent Uzlaşısı' politikası ile tüm demokratik güçlerle birlikte iktidara kaybettirme politikası izlediği ve söz konusu durumun bir partiye değil, demokrasi güçlerine kazandırma tutumu olarak görülmesi gerektiği, muhalefetin de bu şekilde anlaması faydalı olacaktır."

Bütün bu bilgilere bakınca Kent Uzlaşısı formülünün teorisinin terör örgütü PKK tarafından yapıldığı demokratik özerklik sisteminde bazı alanlarda uygulanacak bir formül olduğu, doğu illerinde yerel yönetimlerin kazanılarak özerklik sisteminin kurulması amaçlandığı ortaya çıkıyor.

Özerlik Sistemi ve Kent Uzlaşısı formülünün DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) gibi örgütün taban örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu anlaşılmıştır.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ise Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 02122019 tarih ve 20184589 Esas- 20197385 Karar sayılı kararıyla

Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan raporlara göre; PKKKCK terör örgütünün bir unsurudur. Ayrıca terör örgütü olarak kabul edilen Demokratik Toplum Kongresinin (DTK) devamıdır. HDK'nın legal görünümlü bir cephe yapılanmasıdır.Terör örgütüne göre TBMM'ye alternatif bir oluşumdur.