Ecevit resmî tarih konusunda hepinizden dürüsttü

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in sözleri tartışılmaya devam ediyor. Yunanistan'a tek söz söyleyemeyen Soyer haklı olarak eleştiriliyor. Bugünkü Yunanistan'a bir tek söz etmedi. Habertürk TV'de kendisine bugünkü Yunanistan'ın tavrı sorulduğunda "Onu bana sormayın, ben belediye başkanıyım" dedi. Topu taca attı. Yakın tarih konusu AK Parti'nin ilk döneminde çokça tartışıldı. "Vahdettin hain miydi, değil miydi" tartışması çokça yapıldı. O zaman tabu kıran açıklama eski Başbakan Bülent Ecevit'ten geldi. Eski adıyla "cemaat", şimdiki adıyla "FETÖ"nün yayın organı Zaman'a konuşan Bülent Ecevit 16 Temmuz 2005'te şöyle demişti: "Kurtuluş Savaşı'na açıktan olmasa bile belirgin şekilde destek oldu. İstanbul'dan ayrılacağı zaman devletin elinde külliyetli altın ve para vardı. O, çok az bir miktar aldı. İstese tümünü alabilirdi. Saygıdeğer bir davranışta bulundu." Bu açıklama çokça tartışıldı. 24 Temmuz'da eşi Rahşan Ecevit'le birlikte CNN Türk'te yayınlanan Ankara Kulisi programına katılan Ecevit, Vahdettin'le ilgili açıklamalarına devam etti. Ecevit, "Böyle bir açıklamaya neden gerek duydunuz" sorusuna, "Aslında Vahdettin'le ilgili birikmiş bazı tepkiler ve destekler varmış. Benim tamamen kendi ailevi sorunumla ilgili sözlerim birdenbire bazı ideolojik, hatta rejim ile ilgili tartışmaların alevlenmesine neden oldu. Bu gibi konuların tartışılması rejim ve ideolojik açıdan faydalı da olur" cevabını verdi. Ecevit, "Vahdettin hain miydi, değil miydi Neden Atatürk, Vahdettin'e hain dedi" sorusu üzerine de, bu konuların tarihçiler tarafından daha ayrıntılı olarak incelenmesi ihtiyacının ortaya çıktığını belirterek, şöyle konuştu: "İncelenecek çok şey var. İstanbul'un işgali sırasında ordusu yokken, doğru dürüst bir devlet mekanizması yokken, ayrıca birbiriyle kavgalı politikacılar ortalığı kasıp kavururken, bir aciz kişi değil bir dâhi olsa İstanbul'da bir şey yapamazdı. Atatürk, İstanbul'dan uzaklaşarak yapmak istediklerini yapabildi. Vahdettin'in Mustafa Kemal'e bir düşmanlığı olduğunu aklımdan bile geçirmem. Herhâlde Vahdettin 'aman şu Osmanlı Devleti yıkılsın da ben de kurtulayım' diye hareket etmedi. 600 yıllık devletin çöküntüsü Vahdettin'in omuzlarına yükleniyordu. Bu dayanılabilecek bir ıstırap değil. İstanbul'dan ayrılıp Avrupa ülkelerine gittikten sonra kısa bir sürede bütün malı mülkü elinden gitmiş. O kadar ki, yakınları cenazesini hastaneden kaçırmak zorunda kalmışlar. Devleti de soymamış, bazı başka ülkelerdekiler gibi." (Yeni Şafak) Hürriyet gazetesi de topa girmişti. 17 Temmuz 2005 tarihli gazetede okuyalım: Eski Başbakan Bülent Ecevit, Türkiye resmî tarihinin en büyük tabularından birini yıktı. Osmanlı tarihi ile ilgili bir kitap yazan eski Başbakan Ecevit, Vahdettin için "O hain değildir" dedi. Eski Başbakan Bülent Ecevit, Türkiye Cumhuriyeti resmî tarihinin en büyük tabularından birini yıktı. Ecevit, bugüne kadar "Hain" olarak nitelenen son padişah Vahdettin için, "O bir