Fikir ilk ortaya atıldığında sahurda buluşma başarılı olmaz denmişti. Ama öyle olmadı... İMES Başkanı, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi, iş insanı Kemal Akar ve 10 iyi adam tam 15 yıldır sahur buluşmalarını gerçekleştiriyorlar İstanbul Dostları adıyla...
Pandemide bile online yapılan buluşmalara hiç ara verilmedi. Bütün iş dünyasını bir araya getiren buluşmada bu defa rekor katılım oldu ve 400 iş insanı bir araya geldi.Toplantı her zaman söylendiği gibi bir hasret giderme, aile içi buluşma olarak nitelenmişti ve konu da konuk da özenle seçilmişti. Hasret giderme gibi bir duygusallığın yanına ustaca işi de koymuştu İstanbul Dostları...Ulusal Sanayi Alanları Master Planı gibi güncel bir konu seçilmişti...Konuk olarak da Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır tercih edilmişti. Herkes doğru konu ve doğru konuk değerlendirmesi yaptı ve toplantı başladı...İstanbul Dostları konuşmacı masasında; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın yanında İstanbul Valisi Davut Gül, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir ve Kemal Akar'ın oturması uygun bulundu.Fatih Kacır önce giriş yapıp sonra soruları alacaktı ama sunumunu öyle geniş tuttu ki âdeta soru sorulacak alan bırakmadı... Özellikle teşvik sistemine ilişkin şu önemli mesajları verdi: Yatırım teşvik sistemini kökten değiştiriyoruz. "2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi" sayın Cumhurbaşkanımız önümüzdeki günlerde açıklıyor. Her yıl 3-4 değişiklik yapılmış. Teşvikler sürekli genişlemiş. Sanayicileri, milletvekillerini, valilerimizi, belediye başkanlarını kırmak istememişiz. Her şeyi teşvik etmenin "hiçbir şeyi teşvik etmemek" gibi bir etki oluşturduğunubilmeliyiz.Oysa teşvikin ayrıştırıcı olması gerekiyor. Mevcut teşviklerden iyi çalışanları koruyacağız. Örneğin, dezavantajlı illerimize, bölgelerimize dönük bölgesel teşvikler daha da güçlendirilecek. İyi çalışmayan tarafları gözden geçirilecek. Yatırımlar üzerindeki finansman yükünü azaltmaya dönük adımlar atılacak. Genel teşvik mantığı devam etmeyecek. Selektif şekilde önceliklendirilmiş teşvikler olacak. Tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörüne çalışan başına 2 bin 500 lira destek programımız devam edecek. Yüksek teknoloji ihracatımız 9 milyar dolar. Bu elbette yeterli değil. Millîteknoloji hamlesini savunmada başarıya ulaştı. Bunu diğer alanlara da yaygınlaştırmak gerekiyor. "Hamle" programımız bu doğrultuda yürüyor. 175 projeye destek verildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı HIT 30 programı da yine yüksek teknolojiye dönük yatırımları destekleme hedefiyle devreye girdi. 2030'a kadar 40 milyar dolarlık yüksek teknoloji yatırımı yapılmasını hedefliyoruz. Yeni teşvik sisteminde yüksek teknolojiye yönelik destekleröne çıkarılacak. Yapay zekâ alanındaki istatistiklere baktığımızda, patent sayısında ABD ve Çin'in başı çektiğini görüyoruz. Avrupa Birliği ve İngiltere ise bu yarışta oldukça geride kaldı. Bizim de bu konuda stratejilerimizi geniş çapta yaymamız gerekiyor. Yapay zekâ projelerimizi hızlandırdığımız birçok çalışmamız var. Yapay zekânın donanım kabiliyeti ile paralel gelişeceği düşünülüyordu. Ancak gelişmeler gösteriyor ki bizim de güçlü olduğumuz yazılım, bu süreçte daha kritik hâle gelecek. Yapay zekâ alanında insan kaynağında çok güçlü olmamız gerekiyor. Bu, üzerinde özellikle durduğumuz bir başlık. Bunun en önemli örneği Teknofest'ler. Özellikle üniversitelerde çok daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Nitelikli iş gücü için Türkiye'nin dört bir yanında Sanayi ve Teknoloji Kolejleri kurmak için kolları sıvadık. Çok yakında detaylarını paylaşacağız. Yerel Kalkınma Hamlesi programını başlatıyoruz. Özellikle gıda arz güvenliği ve fiyat istikrarını sağlayacak bu programı hayata geçireceğiz. Pandemi, Türkiye için büyük bir fırsat sundu. Üretim kapasitemiz pandemi öncesine göre yüzde 30 arttı ve bu durum, yerel üretimin önemini bir kez daha tüm dünyaya kanıtladı.
112