Başlıktaki soruyu gerçekten cevabını bilmediğim için soruyorum.

Arka arkaya operasyonları tutuklamalar, tutuklamaları kayyumlar, kayyumları ise yenileri takip eder hale geldi.

Siyasetin bunca daraltılmış ve bunaltılmış halinden çıkışın nasıl olacağını tartışmak zorunda kamuoyu.

ıkış için adres görülen ama zamanı belirsiz bir sandık var.

Mevcuda itiraz hem örgütlü hem de kemik gibi coşkulu.

Eksik olan seçim iradesinin puslu havası.

Bunca yargı gelişmesiyle garip bir şekilde birlikte yürütülmek istenen çözüm sürecinin finali ister istemez sandık seçeneklerini getirecek.

O yüzden haftalardır referandum ve anayasa masası ihtimallerinin hangi politik hatları oluşturacağını yazıyorum.

Siyasetin zirvesi dahil kayyum ve tutuklanma tehditleriyle boğuşurken, seçime götürecek politika sadece hodrimeydan demekten veya koltuklardan feragat etme restinden geçmiyor anlaşılan.

Geçtiğimiz yıl tam da bugün, 5 Eylül 2024...

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kaybedilen bir yerel seçimin ardından aylar sonra kameralar karşısına geçmiş ve orta vadeli programı duyurarak yeni ekonomik vaatler vermişti.

Giriş, yerel seçimler hiç yapılmamış gibiydi:

"Malumunuz olduğu üzere, geçtiğimiz yıl yapılan genel seçimlerle birlikte ülkemizde siyasi belirsizlik ortadan kalkmış ve seçimsiz uzun bir döneme girilmiştir. Seçimlerin hemen ardından uygulamaya koyduğumuz ekonomi programıyla da politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık."