Bir tarafta Cumhur İttifakı var. Sistemi, ağırlığı, rol ve pay paylaşımı bariz. Hükümet ve kadroların devamlılığı neticesinde seçimsiz dönemde de sürdürülmesi elzem. Bu yüzden yıllardır ısrarla "kriz, çatlak" gibi iddiaların pek karşılığı olmadığını yazıp çiziyorum.
Seçimsiz dönemin iki ittifakı daha var.
İlki; iktidarda yer almamasına karşın son yerel seçimin etkisiyle ivmelenen ancak dalga dalga yargı operasyonlarıyla karşılaşan CHP ve çevresindeki toplumsal muhalefetin paydaşları...
Diğer ise bugünkü iktidarın mahallesinden, mahallenin içinden... Hatta bir bakıma tarihi olarak mahallenin isim babası... Yeniden Refah Partisi ve onunla ittifak yapmak isteyenler.
Yerel seçimin iki parlayan yıldızının birine operasyonlar uğradı. CHP'li belediye başkanları ve meclis üyeleri hapse yollandı, Cumhurbaşkanı adayının diplomasına bile uzun yıllar sonra "iptal" şerhi düşürülebildi.
Öteki yıldıza ise transfer harekatı düzenlendi, iktidarın elinden kayıp giden ne kadar belediye varsa birer başkan transferiyle geri alındı.
Şimdi gelelim hesaba...
CHP önümüzdeki günlerde birleşik muhalefet platformu için kimi ziyaretler yapmaya başlayacak. Temaslar, alınan karşılığa bağlı biçimde sürdürülecek, ilerleyecek.
YRP de benzer bir teması hali hazırda ittifak kurabileceği partilerle sürdürüyor. Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi... DEVA bu ittifaka pek teşne değil ama Saadet ve Gelecek açısından durum daha farklı.
Seçimsiz dönemde kurulacak iki ittifak ve bu ittifakların da birbirlerinden iki farklı yola çıkması seçimi konuşturmaya başlayacaktır.
O yüzdendir ki; CHP ile YRP bir araya gelsin, Ecevit-Erbakan örneği tekrar hayata geçsin diye bekleyenler karşılığı olmayan bir beklenti içindeler. Fatih Erbakan,"Milletvekili seçimine yönelik olarak ittifakların yapılabilmesi mümkündür. Bunun da seçmen, taban, söylem olarak birbirine daha yakın partiler arasında olması, mantıklıdır" diyerek zaten benzer mahallelerin ittifak kurması gerektiğini söyledi.
Özgür Özel de altılı masanın sorunlarına dair özeleştirisini ve çıkarımlarını çoktan tamamlamıştı. Yerel seçim zaferi bile bunun göstergesiydi.
Ayrılar aynı yerde ya da beş benzemez bir arada gibi örnekleri görmeyeceğimiz bir seçim dönemine gidecek gibiyiz.
İki ayrı ittifakın iktidara muhalefet edebilecek bir siyasi ortam kurgulaması hayli güç ama imkansız değil.
Yine de son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dirsek temasına geçebileceği anlaşılan Gelecek Partisi ile DEVA Partisi'ni yakından izlemeye devam etmek gerekir. Parti kadroları "Anayasa için görüşülür ama AK Parti ile aynı doğrultuda yürüme treni çoktan kaçtı" derken kamuoyu hâlâ emin değil.
Kaldı ki; Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde hem Babacan hem de Davutoğlu ile birebir görüşme yapması da imkansız görülmemeli.

3